Tekrardan merhabalar, ufak bir güncelleme daha yapmak istedim. Olumlu/olumsuz yaşadıklarımızı aktarmaya devam edeceğim dedim ama olumsuz hiçbir şey yaşamıyoruz yaklaşık 2 haftadır mağazada ayakkabı reyonunda part time çalışıyorum, bazı gözlemlerimi aktarmak istedim. Bu işe girmekteki en büyük motivasyonum ingilizce konuşmaya alışmak ve çevre edinmekti, bir de tabi beraberimizde getirdiğimiz birikimi çok da eritmemek. Hazır paraya dağ dayanmıyor
Mağaza müdürü ve departman müdürleri inanılmaz başarılı yöneticiler zannımca. Bütün çalışanlarıyla birebir ilişkileri çok kuvvetli ve sürekli çalışanlarını motive ediyorlar. Daha dün mağaza müdürü ben çalışırken yanıma gelip çok çalıştığını ve çok iyi iş çıkardığını görüyorum aramızda olduğun için çok memnunuz diyip elimi sıktı. Alt tarafı ayakkabı kutularını düzenli tutmaya çalışıyorum değinmek istediğim nokta yaptığınız işin takdir gördüğü. Başka bir yerde çalışmadığım için genel konuşamam tabii ki ama şimdilik bulunduğum ortam için gözlemim bu oldu. İngilizce konusunda inanılmaz sabırlılar, asla acele ettirmiyorlar ve ben cümlemi toparlayana kadar bekliyorlar. Departman müdürü beni diğer çalışanlarla tanıştırırken yeni arkadaşımızın ingilizcesi konusunda sabırlı olacağız çünkü daha sadece birkaç haftadır burada diye uyardı
Müdürlerle aramı iyi tutmaya çalışıyorum ki zamanı gelip iş değiştirdiğimde referans olarak gösterebileyim ve hakkımda iyi şeyler söylesinler.
Akşam mesaisine genelde liseliler geliyor okuldan çıktıktan sonra, burayla ilgili en takdir ettiğim şeylerden biri o yaşta çocukların sorumluluk alıp para kazanıyor olması.
Benim bulunduğum bölgede hispanikler inanılmaz fazla, ingilizceden çok ispanyolca duyuyorum sürekli. Sanırım ispanyolca öğrenmeye başlayacağım bir müşteri gelip ispanyolca birşeyler konuşmaya başladı, ispanyolca bilmiyorum üzgünüm dedim. İspanyolca bilmiyor musun???? diye şaşırdı
Vaktimiz oldukça doğa parklarına sahillere gidip tadını çıkartıyoruz. Arabanın bagajına iki tane kamp sandalyesi alıp koyduk, beğendiğimiz yerde kuruluyoruz
Çok alakasız konulardan bahsettim ama aklıma gelenler bunlardı.
gallifrey tarafından gönderilen en iyi iletiler
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
Eveet dün Abd'ye gelişimizin 4. ayını tamamladık, bu süreçte neler oldu bitti uzun süredir yazmak istiyorum forumu sürekli takipteyim fakat şartlar elvermedi malesef. Biz 4 ayımızı SF Bay Area'da geçirdikten sonra her zaman aklımızdaki ikinci plan olan Seattle'a taşındık. Esas neden olarak bay areanın pahalılığı diyebilirim. Bunu bilmiyor muyduk tabii ki biliyorduk ama orayı denemek hep aklımızdaydı. Biz kendimiz için şu sonuca vardık, SF'de kalırsak uzun saatler çalışarak (asgari ücret için) geçinebiliriz ama her kazandığımız kiraya ve harcamalara gidecek. Bizim aklımızda ise kendi mesleklerimize atılabilmek için kendimize zaman, enerji ve para ayırabilmek var.
Şimdi bu yazdığımdan "bakın işte orası çok pahalı olduğu için yapamamışlar" sonucu çıkmaması için şunları eklemek istiyorum.
Eğer ki alanınızda tecrübeniz varsa ve hele ki yazılım sektöründe çalışıyorsanız ve bay area bölgesinde yaşamayı düşünüyorsanız kesinlikle öneririm. Mevcut tecrübelerinizle orada iş bulmanız çok zor olmayacaktır. Yaşam şartları o bölge için asgari ücretli çalışana zor. Ben Türkiye'den yeni mezun olup geldiğim için kendi alanımda iş bulmam şu an için zaman alacak bir süreç. Alacağım sertifikalar vs. var.Seattle için ilk izlenimlerim ise Bay Area'ya kıyasla mesafelerin daha yakın olması ki biz açıkcası biraz yol yapmaktan bıkmıştık son zamanlarda artık. Şu an kaldığımız airbnb West Seattle denilen bölgede ve buradan trafiksiz bir zamanda Seattle Downtown'a gitmek 10 dakika civarı sürüyor. Her ne kadar şu an yaprakları dökülmüş olsa da her yer çılgınlarcasına ağaç, yazın kim bilir nasıldır buralar
Dün bir market alışverişi yaptık önceden gittiğimiz aynı market zincirinden, market fiyatlarında değişiklik ben farketmedim. Sanırım Seattle ve SF Bay Area'nın en büyük farkı kiralar. Bize californiadayken aman orası şöyle soğuk böyle yağmurlu diyip durdular, bildiğimiz normal kış çok da abartmaya gerek yok son 10 yılımda İstanbul ve İzmit'te yaşamış biri olarak söyleyebilirim ki oralardan daha soğuk değil.Bunun dışında daha önceki postlarımın birinde Marshalls mağazında part time çalıştığımı ve çok sevdiğimi söylemiştim. Bana o kadar yardımcı olmaya çalıştılar ki, gerçekten işinizi düzgün yaptığınızda nasıl karşılık verildiğini görmüş oldum. Ben müdürüme sadece belki taşınabilirim, eğer gidersem isminizi referans olarak verebilir miyim diye sormaya gittim. Kendisi ve 2 müdür yardımcısı son 1 aydır benim hayatımı kolaylaştırmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Bana sen şimdi taşınacaksan masrafların olur biz senin mesai saatlerini arttıralım ki gidene kadar biraz daha fazla kazanmış olursun dedi ve part time için verilebilecek en fazla saati verdi. Buradaki mağazayı arayıp benim geleceğimi söylediler, yarın orayla görüşmeye gideceğim.
Şimdilik benden bu kadar. Ben forumun ekmeğini çok yedim o yüzden elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Dediğim gibi her zaman yazamasam da her zaman takipteyim.
-
RE: Amerika'da İş Arama Süreci ve Tavsiyeler
Yaklasik 1 ay once Upwardly Global'a internetteki basvuru formunu doldurarak kaydoldum. Daha sonra bana gelen emailin yonlendirmesiyle ilk telefon gorusmemi yapmak icin gun ve saat randevusu aldim ve o gun geldiginde dakikasi dakikasina arandim. Yaklasik 10 dakikalik basit bir gorusme. Ne zaman geldin, ailede kac kisi var, ailenin toplam geliri ne, su an calisiyor musun, Upwardly Global'a ulasmandaki amac ne, bizi nerden duydun gibi sorular.
Bu gorusmeler sonrasinda okuma ve dinleme bolumlerinden olusan ingilizce testi icin link gonderildi. Test icin gereken sure yanlis hatirlamiyorsam 50 dakika civariydi. Okuma kismi bence zordu. Soru ilerledikce zorlasiyor ve uzun okuma parcalari var. Ben son okuma sorusunu tam yetistiremedim okudugum kadarini cevapladim. Dinleme kismi icinse her parcayi iki kere dinleme hakkiniz var. Sorularla parca birlikte ilerlemiyor, dolayisiyla birincide iyi dinleyip cevaplayabildiginiz soruyu cevaplayip daha sonra tekrar dinleyip ustunden gecmek daha iyi olacaktir. Sinav sonucunuz size aninda gosteriliyor ve ayni sekilde UpGlo'ya da gonderiliyor. Biraz okuma kismi zorladigi icin dusuk alacagimi dusunmustum ama 77/100 ile C2 geldi. Gecmek icin en az B1 almaniz gerekiyor, dolayisiyla her soruyu bilmeniz gerekmiyor. Ingilizce sinaviyla birlikte temel bir resume hazirlayip gondermeniz de bekleniyor. Daha sonra bu resume tekrar tekrar guncellenecek.
Daha sonra bana linkleri gonderilen core trainingleri tamamladim ve beni bir Job Coach'a atadilar ama beni atadiklari kisi muhendislik alaninda calisiyormus daha cok. Ben IT alaninda is aradigim icin o alanda daha bilgili baska birisine yonlendirdiler ve o saatten sonra artik job coach'um o oldu. Kendisinin yardimiyla resumemi epey bir duzenledik. Bakinca gercek hayatta ilk karalamayi gonderdigim gunden bu yana degisen bir sey olmadi fakat oyle bir duzenlettirdi ki bana, sanirsiniz 2 haftada 3 yillik is tecrubesi edindim
Az once de kendisiyle video gorusme uzerinden ilk gorusmemizi yaptik, bana bundan sonraki adimlari anlatti. Artik butun tavsiyelere uygun giderek is basvurularima basliyorum (bir gazan mubarek olsun alirim). Bu arada meetup'lara da katilmaya basladim. Ice donuk biri oldugumdan kalkip gitmek ilk basta epey zor geldi ama gittikten sonra iyi ki gitmisim dedim. Linkedin baglantilarima bir Microsoft, bir Siemens calisani eklendi bile. Insanlar gercekten cok cana yakin ve herkes birbirine destek oluyor.
UpGlo'daki is kocum ise bu saatten sonra ona her sekilde ulasabilecegimi belirtti. Beraber mulakat provasi yapabilecegimizi, basvurmak istedigim isler icin resumemi gozden gecirebilecegini, beni Seattle'daki baglantilarina yonlendirebilecegini, benim adima denk geldigi is ilanlarina resumemi gonderecegini (bunun icin sizden izin istiyor) belirtti. Daha once de bu forumda bahsedildi fakat ben yine tekrarlamis olayim. Is basvurularina hazir hissettiginizde mutlaka ama mutlaka UpGlo ile iletisime gecin. Eger ki su eyaletlerin birindeyseniz: New York, New Jersey, Connecticut, California, Washington State, Washington DC, Virginia, Maryland, Illinois, Indiana, Texas, Ohio, Minnesota, Tennessee or Wisconsin ve sartlara uyuyorsaniz size epey yardimci oluyorlar
Simdilik bu kadar. Guncellemeler oldukca ekleyecegim. Ozellikle mulakat tecrubelerimi. Boylece ABD'ye gelen Data Analyst/ Data Scientist olarak calismak isteyenlere bir nebze yol gostermis olurum belki.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
ABD'ye geleli neredeyse bir ay olmuşken ben de yaşadıklarımızı paylaşayım. Yaptığımız ilk iş en yakın Bank of America şubesine gidip hesap açmak ve yanımızda taşıdığımız nakiti hesaba yatırmak oldu. SSN için herhangi bir sıkıntı çıkarmadılar, sadece numaralarınız size ulaşınca bize bildirin bilgilerinizi güncelleyelim ve secured card çıkartalım ki kredi skorunuz oluşmaya başlasın dediler. Çok yardımcı olan bir bankacıya denk geldik ve ondan sonraki bütün işlerimiz için kendisinden randevu alarak gitmeye başladık. Bir kaç gün sonra SSA ofisine sanki hiç başvurmamışız da sıfırdan başvuruyormuşuz gibi form doldurarak gittik, görevli vizelerimize bakıp "bu vize ile SSN otomatik başvuruluyor, 21 gün bekleyin hala gelmemiş olursa buraya gelin başvuru yapalım" dedi, peki dedik ayrıldık. Yaklaşık 10 gün sonra Marshalls mağazasında bir iki ihtiyacımızı almak için dolaşırken eşim iş başvuru formlarını gördü. Öylesine bakıyorken hemen bir hanımefendi geldi, elemana ihtiyacımız var başvurmak ister misiniz dedi biraz mağazayı anlattı. Biz de isteriz ama SSN henüz yok deyince o zaman gelir gelmez hemen başvurun dedi. Bunun ertesi günü sabah bizim SSN kartlarımız geldi ve öğlen gidip başvurdum. Bir kaç gün sonra arayıp görüşmeye çağırdılar, iki gün önce de işe kabul edildim. Part time olarak ayakkabı reyonunda çalışacağım, bugün ilk iş günüm Görüşmede tam olarak ne iş yapacağım diye sordum, ayakkabı kutularını düzelteceksin etrafta çöp görürsen atacaksın o kadar dedi. Dedim ben onu evde de yapıyorum
Bu süre zarfında araba aldık, arabanın kaydı, ehliyet ve ID başvurusu için DMV'ye gidip yazılı sınava girdik ve permit kağıtlarımızı aldık. Bankaya gidip bilgi güncellemesi yaptık ve secured cardlarımızı çıkarttık.Şimdilik arkadaşlarımızın yanında kalıyoruz, düzenli ve yeterli bir gelir elde ettiğimizde eve çıkacağız. Bu sırada ben bir sertifika sınavına hazırlanıyorum, sertifikayı aldıktan sonra kendi alanımda iş aramaya başlayacağım.
Genelde ihtiyaçlarımız için Amazon'u kullanıyoruz. Amazon prime üyeliği aldık çünkü sürekli aklınıza bir şey geliyor, bir ihtiyacınız oluyor vs. Her defasında kargo ödemektense prime ile daha karlı oldu bizim için. Bazı dizileri ve TV programlarını da izleyebiliyorsunuz prime ile.Dün bu bölgede yaşayan bir Youtuber ile buluştum, "Selush Adel" ismiyle Youtube'ta bulabilirsiniz. Kendisi inanılmaz tatlı ve yardımsever bir insan ve malesef birçok videosunu gelen hakaret içerikli kötü yorumlardan dolayı kaldırmak zorunda kaldı. Kendisi dün bana iş aramakla ilgili bir ipucu verdi. Yaptığın en ufak bir işi bile abartarak anlat, burada insanlar öyle yapıyor dedi. Biz alt tarafı staj der geçeriz ama onu çok büyük bir şey yapmışsın gibi anlat dedi iş arayanlara ipucu olsun bu da.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Olumlu/olumsuz yaşadıklarımızı aktarmaya devam etmeye çalışacağım -
RE: Amerika'da Uber Eats, DoorDash ve Pizza Delivery Yapmak
Merhabalar. Eşim yaklaşık 1.5 ay San Francisco Bay Area bölgesinde postmates ve doordash yaptı, ama sadece east bay area’da (oakland-san jose arası). Kendisi forum kullanıcısı olmadığı için ben onun tecrübelerini aktarayım. İlk başta postmates ile başladı ve açıkcası o bölge için postmates biraz hayal kırıklığı. Bonus veriyor belli saat ve belli bölgelerde yoğunluğa bağlı olarak ama bonus için tamamlamanız gereken şartlar imkansıza yakın oluyor. 3 saat içinde 7 teslimat yaparsan şu kadar bonus vs. gibi. Bir diğer eksisi ise siparişler arası çok bekletiyor, yarım saat-45 dk otoparkta durup sipariş beklediği oldu. Daha sonra doordash yapmaya başladı. O bölge için doordash güzel işliyor ve fena para vermiyor. Özellikle cuma-ctesi-pazar akşamları bonus veriyor ve bonusla birlikte yaklaşık saatlik 20-23 arası kazanabiliyorsunuz. Bonus olmayan zamanlarda çok kazandırmasa da yine saatlik 10-13 dolara yakın oluyor. Eşim bi kaç hafta boyunca cuma ctesi pazar akşam 5-9 arası ve haftaiçi iki gün bi kaç saat yaparak haftalık 400-450 kazandı. Tabii benzin için sizin arabanız ne kadar tüketiyorsa onu da düşüp net kar hesaplamak lazım. Bu işler için en iyi arabalar herhalde hibritler olur. Ve bu 1.5 ay boyunca doordash hiç iki sipariş arası 10 dakkadan fazla bekletmedi ki çoğunlukla hiç bekletmedi hep arka arkaya verdi.
Bir de doordash için şöyle bir şey varmış biz de yeni öğrendik, yeni sipariş verdiğinde bir garanti tutar gösteriyor. Atıyorum 10 dolar. Siparişi veren kişi de 5 dolar bahşiş verecek diyelim. Eğer bu kişi uygulama üzerinden bahşiş verirse doordash size 5 dolar ödüyor, 5 dolar da bahşiş alıp 10 dolar kazanmış oluyorsunuz. Eğer kişi bahşişi elden verirse doordash size 10 veriyor (çünkü garanti tutar), 5 de bahşiş toplam 15 dolar alıyorsunuz. Bu bilgi malesef dasher olarak bir fayda sağlamıyor ama biz bunu öğrendiğimizden beri sipariş verdiğimiz zaman bahşişi elden veriyoruz. Şirkete gideceğine emekçiye gitsin -
RE: İngilizce'yi nasıl öğrenmeye çalışıyorsunuz?
Biliyorum yeni gelenler ilk olarak uber lyft doordash gibi islerle basliyorlar para kazanmaya, epey hizli bir yol ve idame ettirebiliyor fakat eger ingilizceniz ilerlesin istiyorsaniz benim tavsiyem SSN kartlariniz gelir gelmez magaza, market gibi yerlere basvurmaniz. Eger ki temel diyaloglari anlayabilecek seviyede bir ingilizceniz varsa (konusabilecek demiyorum, anlayabilecek) bir sure sonra hem cok daha rahat anliyor hem de konusuyor olacaksiniz cunku MECBURSUNUZ
Benim buraya gelmeden bir sene once aldigim IELTS puanim 6.5 idi, yani upper intermediate. Yani anliyor ve rahat konusuyor olmam gerekirdi degil mi? Hayir degil. Diziler kitaplar bir yere kadar. Gocmen ulkesi olan Amerika'da konustugunuz iki kisinin aksani bile birbiri ile ayni degil, insanlarin konusmalarini duyup adapte olmak gerekiyor. Mesela is yerinde bir arkadasim 'because' gelimesini 'bika' diye teleffuz ediyor. 'Yesterday' e 'yetirdi' diyor. 3 ay sonunda artik onun konusmasini anliyorumCalismaya basladigim ilk zamanlar insanlara 3 defa 5 defa kusura bakmayin anlamadim tekrar edebilir misiniz diye soruyordum, inanin cok sabirli ve anlayislilar. Hic bir kere bile 'eh yeter ama' ifadesi gormedim insanlarda. Bazen disaridan magazayi ariyorlar bir urunu sormak icin, onceden o telefonlari acamazdim mudurumu cagirirdim benim icin telefona bakar misin diye cunku telefondaki sesi anlamak cok daha zor, artik boyle bir sikintim da kalmadi. Sonuc olarak ilk geldinizde gunluk diyaloglara maruz kalacaginiz islerde calisirsaniz hem ingilizcenizi cok daha hizli ilerleteceksiniz hem ozguveniniz artacaktir. Paldir kuldur konusmaktan da cekinmeyin, bu kulaklar neler neler duydu
Ps: Bir de su eklemeyi yapmak istiyorum, eger bazi kelimeleri yanlis bile soyluyor olsaniz genel olarak konustugunuz konunun kapsamindan karsi taraf sizi anlayacagi icin sizi duzeltmiyorlar, kaba olur diye dusunuyorlar sanirim. Ben ozellikle is yerimdeki arkadaslarima farkettikleri yanlislarimi duzeltmelerini rica ettim mesela. Tamamen yanlis bir kelime kullaniyor olabilirim veya yanlis telaffuz ediyor olabilirim, beni duzelttikleri zaman dogrusunu ogrenmis oluyorum. -
Mühendislikte Engineer in Training (EIT) Exam
Birçok farklı başlıkta bahsi geçen bu sınav hakkındaki bilgileri tek bir başlıkta toplamak istedim.
Resmi adıyla Fundamentals of Engineering (FE) Exam olan bu sınav, Pofessional Engineer (PE) ünvanını almak için atılması gereken adımlardan biridir. FE sınavını geçtikten sonra alınan Engineer in Training sertifikası ile 4 yıl alanınızda çalıştıktan sonra PE sınavına girmeye hak kazanıyorsunuz. Sınav NCEES (National Council of Examiners for Engineering and Surveying) adlı kurum tarafından yapılıyor. Sınava girmek için gerekli ön şartlar eyaletten eyalete değişmekte. Kimi eyalet sınava kaydolmak için gerekli kurumlardan alınmış diploma denklik belgesi isterken kimi eyalet istemiyor. Bu konudaki gerekli bilgiler www.ncees.org web sitesinden bulunabilir. Sınav ücreti 175 USD. Sınava 48 saat kalana kadar 50 USD karşılığında iptal veya sınav tarihi değiştirme yapılabiliyor. Yani iptal ettiğiniz takdirde 125 USD iade alıyorsunuz. Sınavı geçemediğiniz takdirde 12 ay içerisinde 3 kere tekrar kayıt olma hakkınız var.Sınav 110 sorudan oluşuyor ve toplamda 6 saat sürüyor. Bu sürenin içinde;
-Gizlilik anlaşması (2 dakika)
-Sınav hakkında bilgiler ( 8 dakika)
-Sınav (5 saat 20 dakika)
-Mola (25 dakika)Bu bilgilerin yanında geçtiğimiz hafta sınava girmiş birisi olarak kendi tecrübelerimi ve sürecin nasıl işlediğini aktarmak istiyorum.
Öncelikte NCEES web sitesinden kendi kullanıcı kaydınızı yaptıktan sonra sınav tarihi seçebiliyorsunuz. Benim WA eyaleti Seattle şehri için baktığımda sınav hemen hemen her gün farklı saatlerde yapılmasına rağmen genellikle en erken 1 ay sonrasında yer vardı. Önce ödemeyi internet üzerinden yaptıktan sonra size en uygun sınav merkezi, gün ve saati geçiyorsunuz. Sınav günü yapılacak işlemler dolayısıyla yaklaşık yarım saat erken gitmekte fayda var. Sınav merkezine vardığınızda girişte kimliğinizi alıp doğrulama yapıyorlar ve her iki eliniz için de avuç içi taraması yapıyorlar. Bu işlemden sonra sınav salonuna her giriş çıkışınızda avuç içi taraması ve kimlik kontrolü yapılıyor.
Sınav salonuna NCEES onaylı bir hesap makinesi, kimlik, hırka ve kilitli dolabın anahtarı dışında bir şey sokmanıza izin verilmiyor. Girişteki kilitli dolapları kullanabiliyorsunuz. Ben yanıma sandviç ve su alıp dolapta bıraktım. Sınav salonuna girişte hesap makinenizi ve kimliğinizi kontrol edip, avuç içi taraması yapıp sizden kendi üstünüzü yukarıdan aşağıya havaalanındaki üst kontrolü gibi taramanızı istiyorlar. Cepleriniz varsa içini dışarı çıkartıp boş olduğunu göstermeniz gerekiyor. Bu esnada kesinlikle kimse size dokunmuyor. Sınav olacağınız bilgisayara kadar görevli size eşlik ediyor. Bundan sonra salondan her çıkmak istediğinizde elinizi kaldırıp görevlinin gelmesini beklemeniz gerekiyor. Sınav esnasında her bilgisayar tek tek tam tepeden kamerayla izleniyor ve ses kaydı alınıyor.25 dakikalık molayı almak için sınav sorularının yaklaşık yarısını tamamlamış olmak gerekiyor. Ne kadar çabuk yaparsanız o kadar erken çıkabilirsiniz yani. Mola hakkınız doğduğunda hemen çıkmak zorunda değilsiniz istediğiniz zaman kullanabilirsiniz. Bu molada sınav salonunu hatta sınav binasını terk edebilirsiniz. Ben dışarı çıkıp sandviçimi yiyip temiz hava aldım. Bu mola dışında istediğiniz zaman yine salondan çıkabilirsiniz fakat binayı terk edemezsiniz, ve bu zaman zarfında sınav süreniz sizin için durdurulmaz.
Sınav soruları hakkında bilgi vermem imzaladığım gizlilik anlaşması doğrultusunda yasak. 110 soru için 320 dakikanız var. Kimi sorular biraz daha zaman alırken kimileri sadece okuyarak çözebileceğiniz bilgi soruları. İşlemleri yapmak için kullanabileceğiniz silinebilir bir defter ve marker veriyorlar. Bilgi soruları için cevabı ya biliyorsunuzdur ya bilmiyorsunuzdur, dolayısıyla bunlar üzerinde zaman kaybetmeye gerek yok. İşlem soruları için de hem kendi tecrübe ettiğim hem yabancı forumlardan okuduğum şu ipucu var; çözmesi 4 dakikadan uzun sürüyorsa yanlış yapıyorsunuz.
Kullandığınız bilgisayar ekranının bir yarısında sınav boyunca kullanacağınız kitapçık açık, diğer yarısında ise sınav sorusu. Yapamadığınız ve sonra tekrar göz atmak istediğiniz sorulara flag koyup o bölüm bittiğinde tekrar bakabiliyorsunuz. Yanlış doğruyu götürmüyor.
7-10 gün sonra sınav sonucunuz açıklanıyor. Puanlandırma sistemlerini maalesef söylemiyorlar. Dolayısıyla sonucunuzu "Failed" veya "Passed" şeklinde alıyorsunuz. Sınav sonucunuzla birlikte hangi konularda ortalama üstünde hangilerinde altında yaptığınızı gösteren bir grafiği de görüntüleyebiliyorsunuz.
Ben ilk denememde sınavı geçemedim. İnternetteki kaynakları iyi kullanıp örnek soru çözmek gerekiyor. Sınav sorularının çok zor olduğunu söyleyemem fakat kesinlikle hafife almamak ve iyi hazırlanmak gerekiyor.
-
RE: Washington (State)
Selamlar, Seattle'a geleli neredeyse 2 ay olmuşken gözlemlediklerimi paylaşmak istiyorum. Ben bu şehire ba-yıl-dım! Gerçekten gelmeden önce bu kadar seveceğimi asla tahmin etmezdim. Havası çok tatlı, kışı burada geçirmiş biri olarak söyleyebilirim ki hiç aşırı aşırı soğuk olmadı. Belki 1-2 gün anca, ama gece soğuk oluyor tabii ki. Yağmur hiç şemsiye açtırtacak kadar yağmıyor hep ufak ufak atıştırma/çiseleme şeklinde yağıyor. 1.5 ay kaldığımız Airbnb ev sahibimiz internette dolaşan "Seattle'da yılın 360 günü yağmur var hava hep çok soğuk" yazılarının burada yaşayan insanlar tarafından buraya daha fazla göç almayı engellemek için yazıldığını savunuyor Yazları bol güneşli çok güzel hava olduğunu söyledi.
Her taraf park, orman, göl, yürüyüş rotaları ile dolu. Dün arkadaşlarımızla şehir merkezine sadece 25 dk uzaklıkta olan bir doğal yaşam parkına hiking yapmaya gittik, parkın içerisinde zorluk seviyelerine göre farklı farklı yürüyüş rotaları var. Daha sonra arkadaşım www.wta.org sitesinden Washington eyaletindeki bütün yürüyüş rotalarını harita üzerinden veya zorluk, yükseklik, deniz kıyısı, orman gibi bir çok seçenek içinden filtreleyerek görebileceğimi söyledi. Az önce baktım ve hemen burada paylaşmak istedim. Aynı zamanda bu web sayfası üzerinden gönüllü olarak ekiplerine katılabiliyorsunuz. Yakın zaman planlarımdan bir diğeri de bu oldu. İnsanlarla tanışmak ve konuşma pratiği yapmak için mükemmel bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
İnsanlar hep dışarıda! Outdoor aktiviteler çok yaygın olarak yapılıyor. Koşu, yürüyüş, bisiklet en yaygınları. Bisiklet kullanımı çok fazla, hem spor için hem ulaşım için. -
RE: Amerika'da Yaşayanlardan Yaşam Maliyeti Örnekleri
7 aylık ABD deneyimimizin artık yerleşik yaşamda olduğumuz son 2.5 ayında giderlerimiz ne oldu ben de yazayım. Yazacaklarım 2 kişi ve 1 kedi için. Biz Seattle şehri sınırları içinde West Seattle bölgesinde yaşıyoruz.
-Kira: 1340 (1+1 apt dairesi icin)
-Faturalar(telefon hattı, internet, su, çöp): 250
-Elektrik faturası: 100 (kış ayında taşındığımız ve ısıtıcıyı bu 2.5 ay hiç kapatmadığımız için gelecek en yüksek elektrik faturası bu)
-Araç sigorta: 95
-Yakıt: 240 (doordash yaptığımız için yaklaşık haftada 2 defa full depo alıyoruz)
-Kedi mama,kum ve sağlık sigortası: 50
-Mutfak giderleri: 700 (çoğunlukla evde yediğimiz ve iş yerine de evden götürdüğümüz için her şeyi alıyoruz)
-Birkaç ay önce toptan aldığımız sabun şampuan deterjan gibi şeyleri de ay hesabına bölersek herhalde 20 civarı eder.
Bu sabit giderlere ek olarak kıyafet vs. alışverişi yaparsak o ekleniyor. Genelde ayda 1-2 defa da arkadaşlarımızla dışarda yeme içme yapıyoruz, ona da 100 desem yaklaşık olur.
Yani total: yaklaşık 3000 -
RE: Green Card çekilişini kaçıncı başvurunuzda ve kaç yaşındayken kazandınız?
Birincide çıkmayınca hem erkek arkadaşım hem ben ikinci kere başvurduk birimize çıkarsa evlenir gideriz diye, bu sefer de ikimize birden çıktı kendisi 28 ben 26 yaşlarındaydık.
-
RE: Amerika'da Green Cardla Yaşayanların Tecrübeleri
Buraya geleli ve magazada calismaya baslayali 1.5 sene oldu. O kadar gunluk hayatimda ayak ustu diyaloga maruz kalmama ragmen 'How are you?' cumlesinin selamlasma olarak kullanilmasina alisamadim alisamiyorum. Birisine selam verdigimde yurumeye devam ederken 'how are you?' veya 'how's it going?' veya 'what's up' diyorsa icimdeki cevap verme durtusune engel olamiyorum. Istiyorum ki good diyeyim, how about you diyeyim.
Hele bir de 'what have you been up to' var. Buna zaten ne cevap verecegimi bile bilmiyorum haha. -
RE: Göçmen Vize ile ABD'ye ilk giriş
Herkese merhabalar, biz 1 Ağustos tarihinde İstanbul kalkışlı THY ile SFO'dan ilk girişimizi yaptık. Kedimiz ile birlikte uzun ve yorucu bir yolculuk oldu. 13.05 uçağı için sabah 9da havalimanında olduk.güvenlikten kedimizi kucağımda tutarak geçtim, hayvancağız korkup miyavlarıyla havaalanını inletti Hacıların gidişinden dolayı havaalanı epey kalabalıktı. Yerel saatle 16.40'ta iniş yaptık. Çok uzun bir pasaport kontrol sırası vardı. Bir buçuk saatten fazla sırada bekledik ve sonrasında da bizi ikinci kontrol için bir odaya aldılar. Genelde aynı uçakla geldiğimiz Türkler vardı, biraz tedirgin olduk. Orada yaklaşık 45 dakika bekledikten sonra çağırıldık, meğerse eşimin ilk verdiği adres ile gümrük bildiri formunda verdiği adres farklı olduğu için daha biz rica etmeden kendileri adres değişikliği işlemini yapmışlar memur tebrik etti hoşgeldiniz dedi ve yaklasik iki saat sonra havaalanından ayrılıp çıkışta bizi bekleyen arkadaşlarımızla buluştuk. kediyle ilgili yolculuğun en başından en sonuna istisnasız herkes çok güzel yaklaştı yardımcı olmaya çalıştı. Kedilerden aşırı korkan kontuar görevlisinden, ben kedileri çok severim benim de iki tane var diyip ikinci güvenlikte ben çantalarla uğraşırken kedimi kucağında tutup sakinleştiren güvenlik görevlisine kadar. Bu da şansıma oldu sanırım kediyle ilgili olanları ilgili başlıkta yazacağım. Bahsetmek istediğim başka bir konu var. Eşim ve bana biz daha evli değilken ayrı ayrı greencard çıktı. Biz vizelerimizi bireysel olarak aldıktan sonra evlendik, evlendikten iki hafta sonra da çıkış yaptık. Ben çıkış yapana kadar kimlik ve pasaport değiştirmeyeceğim için çıkışta ve girişte belki benim sistemdeki soyadı değişikligimden dolayı sorun olabilir diye nüfus müdürlüğünden uluslararası evlilik kayıt örneği (formül b) alıp apostil yaptırmıştım. Tek bir kişi bile bir şey sormadı şimdilik bu kadar, gelişmeler oldukça ilgili konularda aktaracağım. Bu süreçte yardımcı olan bilgilerini esirgemeyen herkese çok teşekkür ederim.
-
RE: Absürd, Detaycı, Obsesif, Cevaplanması Şart Olmayan Ama Kimine Göre Cevabı Önemli Sorular
Ben de 15 günlük tecrübemi aktarayım California eyaletinde bay areada san leandro şehrine geldik arkadaşlarımızın burada olması dolayısıyla. İş bulduktan sonra da ona uygun bir yerden ev bakacağız. Öncelikle california seçmemizin nedeni hem benim hem eşim için iş olanaklarının güzel olması, okyanus kenarı olması, insan çeşitliliği vs. Ve de genciz, çocuğumuz yok, kurulu bir düzen bırakıp gelmedik. Her şeye burada başlıyoruz, dolayısıyla neden büyük adım atmayalım dedik
San Leandro şehri San Francisco şehrine Bart ile 25 dakika civarı. Eğer şehirde çalışılırsa burada yaşamak çok mantıklı çünkü kiralar şehire göre yarı yarıya ve ulaşım çok kolay. Tatlı sakin bir yer, geldiğimiz günden beri kendimi hiç rahatsız hissetmedim hep güvende hissettim.
Havası mü-kem-mel San Francisco’nun buz gibi rüzgarından burada eser yok, gece serin oluyor bir ceket giydirtiyor ama gündüz şort-tişört havası. Nem yok, arkadaşım kasıma kadar yağmur yağmaz büyük ihtimalle dedi. Ben ki İzmir’de büyüyüp nem yüzünden yarım saat yürüyüş bile yapamayan insan burada koşuya çıktım mis gibi
Kokarcalar var geceleri pıtır pıtır dolaşıyorlar insandan korkup kaçıyorlar hemen görürlerse. Rakun varmış ben henüz görmedim ama onlar da geceleri çıkıyor, sineklik tel yoksa cam açık bırakmamak gerek çünkü küçük birer hırsızlar
En rahatsız olduğum şeylerden biri evde böcek olmasıdır, burada daha bir tane böcek görmedim. Muhtemelen kokarcalar onları haklıyor. Şimdilik aklıma gelenler bunlar, bu bölgeyle ilgili sorusu olan varsa bilgim dahilinde seve seve cevaplarım.
Dipnot: San Francisco şehri dünyanın en pahalı şehirlerinden evet ama bunun başlıca nedeni kiralar. Dediğim gibi bay area dahilindeki evler şehirdekilere göre hemen hemen yarı yarıya kiraları. Biz gelmeden önce çok araştırdık, walmartın online alışverişinden baya aylık alışveriş yapar gibi sepete ekleyip yaklaşık gider hesapladık vs. Lütfen iyi araştırın, şehir pahalı evet ama asgari ücret de saatlik 15 usd. -
RE: Kariyer degistirmek
Kariyer değişikliği konusu benim de son birkaç haftadır kafamı kurcalıyor. Daha öncesinde hiçbir fikrimin ve bilgimin olmadığı ve tamamen tesadüf başka şeyleri araştırırken keşfettiğim Data Science alanı aklımı çelmeye başladı. Kimya mühendisliği okudum, bu alanda mezun olduktan sonra hiç çalışmadım ama yine de kafamda hep "acaba geç mi kaldım" sorusu vardı. Sonra özellikle bu forumdan farkettim ki buraya gelip yerleşen, ilk telaşeleri atlatan ve bu tarz şeyler düşünmeye başlayan herkesin kafasında yaş farketmeksizin " acaba geç mi kaldım" sorusu var
Üniversitede 60lı yaşlarında bir hocam vardı, hep yeni yeni bir şeyler yapar öğrenmeye çalışırdı. Tabii insanlar ya hocam bu yaştan sonra türlü türlü işlerle uğraşıyorsun diyince de "ben uğraşmazsam da zaman geçiyor uğraşınca da" derdi.
Ben de kendisinden feyz alarak ufak ufak Python, SQL, istatistik çalışmaya başladım. Ben çalışmayınca da zaman geçiyor çalışınca da -
RE: Green Card ile gelip ev kiralama hakkında öneriler...
Eveet, 5 aylık tanıdıklarda ve airbnblerde kalma, eyalet değiştirme sürecimizin sonunda artık evimizi tuttuk. Bir kaç ev gezdikten sonra apartman kompleksi içindeki 1 tanesine başvurduk ve gerekli dökümanları ilettik. Kredi skorumuz sorgulamada görünmediği için gelir belgelerimizi ve bankadaki paramızı gösterdik ve destekleyici belge olsun diye eşime şirketi olan bir akrabamızdan bir offer letter ayarladık. Kira W/S/G (su, kanalizasyon, çöp) dahil 1450 olacak, buna bizim ödeyeceğimiz elektrik ve interneti de eklersek 1550 civarı bir şey ödeyeceğiz aylık. Depozito 500 verdik, kedi için herhangi bir depozito veya kira almadılar. Eşyalarımızı da halledip bir kaç gün içinde taşınacağız
Ekleme: Ev Seattle'da (West Seattle bölgesinde) ve 1bedroom. -
RE: Kadın Cinayetleri
Bir suredir basligi okuyup okuyup kendimde yazacak enerjiyi bulamadigim icin geri cikiyorum.Simdi de epey uzun ve biraz daginik yazacagim kusura bakmayin.
Her ne kadar uzun suredir istiyorduysam da Ozgecan haberini okudugum gun benim kendi ulkemden artik tasinmam gerektigine emin oldugum gundu. O gunu o kadar net hatirliyorum ki, haberi okuduktan sonra erkek arkadasima aglaya aglaya ben bu ulkede bu sekilde olmek istemiyorum demistim.
Eger kiz cocugu iseniz maalesef size basiniza gelen seylerin sizin hareketlerinizin sonucu oldugu toplum tarafindan surekli empoze ediliyor. Cocuk iken anlamlandiramadiginiz (evet cocuk iken dahil taciz hayatinizin bir parcasi. oglan cocuklari taciz ediyor.) ergenlikte artik ne oldugunu farketmeye basladiginiz seylerin bir sekilde hep sizin yaptiginiz bir sey yuzunden oldugunu dusunuyorsunuz.
Ben inanilmaz derecede koruyucu bir aileye sahibim. Yanlis anlasilmasin kisitlayici degil koruyucu. Annem, babam, benden 8 yas buyuk abim hayatim boyunca etrafimda fir donduler. Her zaman yapmak istediklerimi yapmam konusunda cesaretlendirilirken bir yandan da 'ama kizim bak simdi' vardi bir kenarda, cunku benim goremedigim seyleri goruyorlardi. Buna ragmen, boyle bir aileye sahip olmama ragmen hayatta oldugum su 29 yil boyunca basima gelen sozlu, fiziksel tacizleri saysam sayfalar yetmez. Tanidigim butun kadinlarin da oyle. Sonra basiniza gelen seylerin sizin hataniz olmadigini farkettiginiz bir yasa geliyorsunuz. Benim bunu farketmem lisenin ortalarinda, kabullenmem ise universite yillarimda gerceklesti. Sonra agresiflesmeye basliyorsunuz. Sesiniz cikmaya basliyor. O ses var ya o kadar onemli ki... Bagirabilmek, cevap verebilmek, tepki gosterebilmek. Cunku bunca zaman bu tacizlerin sizin hataniz oldugunu sandiginiz icin hicbir seye tepki verememistiniz.Hani biz bunu degistirebilmek icin ne yapabiliriz diyoruz ya. Oncelikle yozlasmamis bir hukuk sistemine ihtiyacimiz var, bunun icin elimizden bir sey gelemiyor. Bunun disinda ne yapabiliriz.
Hep birlikte yapabileceklerimiz;
- Sosyal medya cok kuvvetli bir unsur. Bunu iyi kullanmamiz gerekiyor.
- Hem kiz hem oglan(evet erkek degil oglan) cocuklarimiza insanlarin fiziksel sinirlarini ve bu sinirlarin ihlal edilemeyecegini ogretmemiz gerekiyor.
- Cocuklarimiza bagirmayi ogretmemiz gerekiyor. Yukarida da bahsettim, bagirmak cok onemli. Cocuklara hislerine guvenmelerini ve rahatsiz olduklari bir durumu hemen ama hemen guvenilir bir yetiskine haber vermelerini ogretmemiz gerekiyor.
- Cinsiyetci olmayan cocuklar yetistirmek. Biliyorum cok zor. Siz ne kadar ugrassaniz da cocuk hop krese okula basliyor. Sonra kiz pembe oglan mavi.
- Gordugumuz sikintili bir duruma tepki gostermek, mudahale etmek. Insanlar bunu yapmaya cekiniyor ama bir kisi bile yapinca digerleri cesaretleniyor.Cekinmeyin.
Dipnot: Cocuk gelisimi hakkinda egitimim yok, cocugum da yok. Sadece kendi tecrubelerimden yola cikarak ben cocukken neler farkli olsaydi iyi olurdu diye dusunerek yola ciktim.
Kadinlar;
- Bagirmak. Bagirmak. Bagirmak. O goguslerini gere gere siz gecerken laf atan dalkavuklar(baska kelime kullanacaktim da foruma uygun olmayacak) var ya. Insanlarin duyacagi sekilde tepki gosterince nasil da ikiye katlaniyorlar.
- Is yerinde, okulda, aile icinde, gunluk hayatinizda sizi rahatsiz eden 'erkek esprilerine' tepkisiz kalmayin. Onlar espri degil sozlu taciz.
- Diger kadinlari cesaretlendirmek, ozellikle lise universite cagindaki genc kadinlari cunku ne varsa genclerde var :).
- Kendinizi fiziksel olarak savunebilmeyi ogrenin. Dovus dersi alin. Ozellikle sokaga uyarlanabilir dersler.
(1 yil boyunca Aikido dersi aldim, hocam ozellikle bana daha sokak senaryolarina uygun hareketler ogretiyordu. )
Erkekler:
- Oglan cocuklarinizin rol modeli sizsiniz. Agzinizdan cikan her kelime cok onemli. Kufurlerin hepsi kadina siddet uzerine. Kufur etmeyin.
- Bir kadinin veya kiz cocugunun rahatsiz hissettigini farkediyorsaniz tepkisiz kalmayin. Basinin caresina bakar ben mudahil olmayayim demeyin. Mudahil olun. Su an dusununce disarida, toplu tasimada vs. eger tek biri kisi bile mudahil olsaydi ne kadar farkli olurdu dedigim onlarca sey var basima gelen.
Bu sadece erkeklerin sorumlulugu tabii ki degil ama tacizci kisi bir erkek tarafindan tepki alinca birakiyor. - Ingilizcede 'mansplaining' olan durumu en akli selim kisi bile yapiyor. Yapmayin. Bir kadin sizden fikrinizi istemediyse belirtmenize gerek yok. Hele ki konunun uzmani degilseniz hic gerek yok. Cok basit gibi gorunen bu olay sosyal hayat, ev hayati ve is hayatinda kadinlarin kendini geri cekmesine neden oluyor. Kadinlarin sesinin cikmasi gerekiyor. Kendimizi korumak sesimizin cikmasiyla basliyor.
Buraya kadar okuduysaniz tesekkur ederim, kendimce fikirlerimi belirttim. Biraz da dolmusum.
Dipdipnot: Amma cok bagirmaktan bahsetmisim. Beni tanisaniz sinirlarim asilmadigi takdirde nasil sessiz biriyim. -
RE: Amerika'da İş Arama Süreci ve Tavsiyeler
@06mert Amerika'da Is Arama Sureci ve Tavsiyeler içinde söyledi:
Washington'da az ingilizce ile yapılabilecek işler nelerdir sizce
Arabanız ve eyalet ehliyetiniz varsa Doordash, postmates, ubereats gibi teslimat uygulamaları ile teslimat yapabilirsiniz. Benim şu an yaptığım gibi retail mağazalarında reyon görevlisi olarak çalışabilirsiniz , marketlerde kasiyerlik yapabilirsiniz. Benim çalıştığım yerin depo kısmında çalışanlar erken saatlerde işe geliyor ve satılacak ürünleri kolilerden çıkartıp satışa hazırlıyorlar. Bu insanların çoğu ya hiç ingilizce bilmiyor ya da ancak bir kaç cümle konuşabiliyor. Çünkü zaten hiç diyalog kurmaları gerekmiyor çalışırken. Amazn ups gibi firmaların depolarında araç yükleme işlerinde çalışabilirsiniz..
-
RE: Coronavirus (COVID-19)
@azuleverde, içinde söyledi: Coronavirus (COVID-19)
@gallifrey sayın @gallifrey Seattle'da coronavirus'ün yayılması ile ilgili durumlar nasıl? Yetkili mercilerin aldığı önlemler, halkın aldığı önlemler veya verdiği tepkiler ne durumda? Kontrol altına alınabileceği yönünde bir hava var mı yoksa halkta panik havası mı hakim? Gözlemlediğiniz kadarıyla siz neler düşünüyorsunuz?
Umarım herhangi bir şekilde virüsle temasınız olmaz
Genel olarak cok panik hali yok fakat insanlar temkinli hareket ediyorlar, gerekmedikce disari cikmiyorlar, buyuk etkinlikler iptal oluyor birer birer. Sirketler calisanlarina evden calisin diye oneriyor. Bir tek sorun marketlerin talan edilmesi. Tuvalet kagidi, el temizleri jelleri gibi seyleri bulmak zorlasti.
Yetkililer bir iki gunde bir aciklama yapip durum guncellemesinden haber veriyorlar. Okullar kapatilmadi (galiba bir okul kapatildi sadece). Kontrol altina alinmasi soz konusu degil maalesef cunku test yapmiyorlar. Ben buyuk ihtimalle viruse yakalandim diye arayani bile test yapmiyorlar. Test yapilmasi icin sart ya son 14 gun icinde ulke disina cikmis olmak ya hasta oldugu bilinen biriyle temas etmis olmak ya da hastaligin hastaneye yatirilmayi gerektirecek kadar agirlasmis olmasi. Su an buradaki en sacma durum bu, bunu degistirmeye testleri daha ulasilabilir yapmaya ugrasiyorlar.
Onceden baska bir hastaligi olmayanlar ve yasi ileri olmayanlar da agir bir grip gibi atlatiyormus, dolayisiyla aslinda viruse yakalanip hastaligi gecirmis olan ama bunu bilmeyen yuzlerce kisi olabilecegi ve bu insanlar araciligiyla virusun cok yayilmis olabilecegi tahmin ediliyor.
Ben magazada calisiyorum, dun ilk defa salgin burada patlak verdikten sonra ise gittim. Magaza bombostu. Hani zaten haftaici cok yogun olmaz ama bombostu. Hepimiz temkinli bir sekilde calisiyoruz. Biraz oksurene hapsurana ters ters bakma mevcut Dun bir musteri tam ben onu kasadan gecirirken oksurdu sonra hemen 'Yemin ediyorum alerji, evde 4 kediye bakiyorum her taraf tuy' diye aciklama yapti
Bizde durum boyle ama hizla yayilacaga benziyor. En kotu senaryo, durum hafifleyene kadar evden cikmayacagiz.
-
RE: Amerika'ya Evcil Hayvan Götürmek
1 ağustos tarihinde kedimizle birlikte ABD’ye giriş yaptık, yaşadığımız bütün süreci özetleyeyim. Kedinin kuduz aşısının ülkeye girişten en geç 30 gün en fazla 1 yıl önce yapılmış olması ve aşının geçerlilik tarihinin veteriner tarafından karnesine yazılmış olması gerekiyor (6 ay veya 1 yıl). Kuduz aşısını Abd istiyor ama hiç bakan eden olmadı. TR ise hayvanın ülkeden çıkışı için bütün aşılarının ve parazit ilaçlarının tam olmasını istiyor. İç dış paraziti ülkeden çıkış tarihine yakın yaptırmanızda fayda var. Gelelim biz adım adım ne yaptık ve masrafı ne oldu.
- çıkışa 1ay kala kuduz ve karma aşılarını yaptırdık, mikroçip taktırdık. Yaklaşık 350 tl tuttu.
- son bir hafta kala parazit ilaçlarını ve lösemi aşısını yaptırdık (lösemi aşısı zorunlu değil), 150 tl civarı tuttu
- uçuşa 48 saat kala tarım müdürlüğünden evrak aldık, 190 tl tuttu. Bu evrak için mesainin son saatlerine bırakmamanızı tavsiye ederim çünkü çok yavaş ilerliyor işler. Saat 3.15te orada olduk ama 5te mesai bitmeden anca yetiştirdiler.
- uçuş öncesi havaalanı checkinde karnesini ve tarım bakanlığının verdiği belgeyi (buna göz ucuyla baktılar) incelediler ve 150 dolar tuttu.
Resmi süreç bu şekilde ilerledi. Bir de yolculuğumuz nasıl geçti onu yazayım.
Havaalanına girişteki ilk güvenlikten itibaren kediyi kafesten çıkarıp kafesi x-raydan geçirmek zorundasınız. Bizim ilk güvenlik geçişi biraz sıkıntılı oldu, hayvan çok stres oldu bağırdı çağırdı sonrasında checkin kontuarındaki hanımefendi kedilerden inanılmaz korkuyormuş ama ona rağmen biz işlemleri beklerken kediyi sevmeye falan çalıştı, diğer görevli arkadaşlarına gösterdi onlar geldiler sevdiler falan sonraki güvenlikte artık aileler ile vedalaşmış salya sümük ağlarken güvenlik görevlisi beyefendi ben kediyi tutarım siz rahat rahat geçin zaten benim de kedilerim var çok severim diyerek oğlumu kucağında tuttu. İşimi ne kadar kolaylaştırdığını anlatamam, kendisine minnettarım. Sonrasında ise bir daha hiç çıkarmam gerekmedi kafesinden.
Uçakta huzursuzlanırsa diye sakinleştirici almıştım veterinerden ama kullanmak istemiyordum yan etkilerinden dolayı. Hiç gerekmedi. Onca sürecin yorgunluğuyla yavrum 13 saat yolun neredeyse tamamında uyudu. İlk başta huzursuzdu, biraz kafasını sevdim kafesin içinden biraz konuştum sakinleşti. Uçakta çok miyavlarsa insanlar rahatsız olursa diye çok gergindim ama çok yersizmiş. Yavrucuk havalimanına gidiş, orada bekleyiş, uçuş, çıkışta bekleme derken neredeyse 20 saat kafesinde kaldı. Uçakta önüne su koydum içmedi, ben de parmağımı ıslatıp ıslatıp uzattım onu yaladı. Mama vermedim.
Kediyle ilgili sorduğum her soruyu sabırla yanıtlayan @damladav @Femini92 ve @susam-hanım a çok çok teşekkür ederim. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Bir şey sormak isteyen olursa seve seve yanıtlarım.
-
RE: Coronavirus (COVID-19)
En ilgili basligin burasi oldugunu dusundugum icin buraya yazayim. Forum genelde Turkiye'den cikis yapanlarin bulundugu bir yer fakat olur da yakin zamanda TR'ye gidecek olan olursa bilgi kaynagi olsun. Dun cok yakin bir arkadasim Avustralya'dan Katar aktarmali sekilde TR'ye dondu. Ucak iner inmez iceriye polisler gelmis ve herkesin ates olcumu yapilmis. Yolculardan biri yuksek atesli cikmis ve herkes otobuslere bindirilip Bursa Uludag Universitesi yakinlarinda bir KYK yurduna goturulup yerlestirilmis. Arkadasim odada tek basina kaldigini ve kendisine ait tuvalet banyo oldugunu soyledi. Internet de varmis ve gunde uc kere kapiya yemek birakiliyormus. Her sabah doktor odalara ugrayip durum takibi yapiyormus. Test sadece durumu kotulesen olursa onlara yapiliyormus. 14 gun orada kalip bekleyecek.