Bu başlık arşivlenmiştir. Bu konudaki soru ve yorumlarınıza şu başlıkta devam edebilirsiniz:
-
Herkese selamlar, eşimle beraber DV2024 talihlilerinden biriyiz ve sizlere mülakat deneyimlerimizi paylaşmak istiyoruz. Deneyimlerimize geçmeden önce @gucarslan ve diğer tüm yeşilkartforum yöneticilerine, üyelerine her türlü bilgi ve destekleri için teşekkür ediyoruz.
DV2024'ü kazandığımızı sonuçlar açıklandıktan üç gün sonra öğrendik, neden? Benim heyecanım ve hatam yüzünden çekilişe katılırken istenen bilgilerde eşimin (talihli olan) adını soyadını ters yazdığım için sonucu ilk gün öğrenemedik. Bu arada bunu yaşayan abilerim, ablalarım, kardeşlerim varsa ve bu deneyimi okuyorlarsa mülakat aldıktan sonra ds260 formunda düzeltme şansınız var heyecan yapmaya gerek yok (ben çok dert etmiştim bunu). DS260 formunda da düzeltmeyip dosyayı açtırmak istemeyeniniz varsa mülakat günü bile ufak tefek şeyler düzeltiliyor kesinlikle kasmayın.
Her gece olduğu gibi üçüncü gün de kontrol etmek için sayfaya girdim ve anlık bir aydınlanma ile ad soyad bölümünü ters girip bu şekilde belki hata yapmışızdır bir de böyle kontrol edeyim bakalım dedim ve hiçbir beklenti olmadan meyvelerimizi yerken submit tuşuna bastık. Sayfa açılınca uzunca yazıları görüp seçildiğimizi görünce 3 5 sn ekrana bakakalıyor insan. O an çok farklı duygular yaşıyor insan aynı anda, gerçekten çok güzel bir duygu umarım isteyen herkes yaşar. Bu sevincin ardından DS260 formunu direkt göndermemiz gerektiğini ve geç kalınmaması gerektiğini forum aracılığı ile biliyorduk. Hızlı bir şekilde formu doldurup gönderdik (bizi site hiç atmadı takılmadı tek seferde hızlı bir şekilde gönderebildik çünkü 3.gün yoğunluk fazla yoktu herkes ds formunu göndermişti bile). Artık moda girmiştik ve işin ciddiyetinin farkındaydık. Forum da üzerine basa basa defalarca söylenen ''ANKARAYA GÜVENMEYİN'' konuşmaları insanı ne kadar korkutsa da tablolardan takip ettiğimiz kadarıyla bizim numaralarımız her sene Ankara'dan mülakat almış, kimi zaman erken kimi zaman son dakika. Biraz daha rahattık açıkcası ancak 2024 talihlileri için gidişat çok çok kötüydü ve bu şekilde gideceği belliydi. Sıra gelmeyeceği için direkt taşıma işlerine bakıp hızlı şekilde standart bir mail hazırlayıp konsolosluklara yazmaya hazırlanıyorduk ancak bunun da zor bir süreç olduğunun farkındaydık.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum biz Kuala Lumpur'a dil okulu ile oturum alıp orada mülakata girmek istemiştik ve tüm evrak hazırlıklarına başladık. Noter onaylı çeviriler yapıldı, banka dökümleri alındı, dil okulunun ücretleri hazırlandı vs. her konuda kendimizi hazırlamıştık. Şubat ayının sonunda bir grup kişilere Viyananın mülakat verdiğini gördüm ve ne şanslılar ya diye iç geçirmiştim. Ben bu grup içerisinde değildim ve mülakatların dağıtıldığı gün yine mail atmamıştım çünkü Kuala Lumpur planlarımız başlamıştı. Ertesi gün eşimle bu dağıtılan Viyana maillerini söyledim ve o da bence mail atalım denemekten zarar gelmez dedi. Forumdan tanıştığım Merve arkadaşıma kullanıcı adını bilmiyorum ancak kendisi bunu okursa buradan da teşekkür etmek istiyorum. Mervenin dokunuşlarıyla güzel bir mail formatı hazırladık samimi ancak bir o kadar da resmi bir dille derdimizi anlattık ve gönderdik. Herkese aynı gün hatta saatler içerisinde olumlu yanıtlar gelmişti ancak bize 2 3 gün geçmesine rağmen olumlu veya olumsuz dönüş yoktu. Ofiste her gelen mailde heyecanıp telefona baktığımda trendyol mesajlarını görüp canımı iyice sıkıyordum en sonunda trendyolu kapattım :). Akşam üstü arka arkaya gelen mailler oldu ancak umut kesilince ve can sıkılınca kontrol etmek istemedim açıkcası ancak içlerinden biri mülakat mailiydi, ( !!ÖNEMLİ: mülakat iptal nedeni ile sizleri kabul ediyoruz diye kabul maili geldi, bu sebepten schengen veya farklı sebeplerden Viyanadan mülakat almış ancak gidemeyecek kişiler lütfen bunu konsolosluklara bildirsin, ben gidemiyorum başkası da gidemesin diye düşünüp hiçbir bilgi vermeden görüşmeye gidemeyen kişiler de gördük bu süreçte!! ) o maili görünce sanki tekrardan GC kazanmışcasına bir heyecanla eşimi aradım. Dakikalar içerisinde Viyanadan gelen maile onayladığıma dair bir mail ile dönüş yaptım. Mülakat tarihi hakkında tekrardan iletişime geçeceklerini söylediler ve beklemeye başladık. Mülakat tarihleri o hafta açıklandı ve direkt doktor randevu için harekete geçtik. 23 Mayıs Perşembe saat 13:00 da mülakatımız, 21 Mayıs Salı Saat 11:00 da doktor randevumuzu böylelikle almış olduk.
Mülakatı aldık aldık ama yüzümüze vuran bir gerçek daha vardı o da Schengen. Bu sürecin bu kadar zor ve stresli olacağını inanın düşünmedim çünkü randevu bulması ayrı dert, bulduktan sonra evrakları ayrı dert, süre kısıtlı kısacası bizim gibi daha önceden schengeni olmayan kişiler ekstra dikkat etmeli ve hızlı davranmalı. Viyadan Schengen randevusu bulamadık günlerce uğraştık. En sonunda aracı şirket ile İspanyadan randevu aldık ve evrak hazırlıklarına başladık. 16 Nisan günü tüm evrakları BLS ofisine teslim ettik (4K küsür ekstra ücret verip Premium hizmet aldık süreç daha hızlı ilerlemesi adına). 2 hafta içerisinde pasaportlarımız geldi ve 15g tek giriş vizelerimiz almış olduk.
19 Mayıs günü İspanyaya uçtuk ve bir gün Barcelona'da kalıp 20 mayıs akşamüstü Viyana'ya giriş yaptık. Girişlerde herhangi bir soru dahi sorulmadı klasik pasaport kontrolleri yapıldı ve çok basit şekilde ülkeye girdik (Avrupa ülkeleri arasında zaten kontrol olmuyor). Viyana'da kaldığımız yeri özellikle merkezi konum ve ulaşımı rahat bir yer seçtik. Konsolosluğa yürüme 5dk mesafesi vardı. 21 Mayıs günü saat 11 civarında Molnar giriş yaptık ve tek sayfa bir evrak verildi ve bunları doldurmamız istendi. Akabinde hemşire hanımın odasına gidip tansiyon, aşılar, sürekli kullanılan ilaçlar ve geçirdiğiniz önemli ameliyatlar hakkında bilgi aldı. Kısa süre sonra doktor muayenesi için farklı bir odaya alındık fiziksel muayene yapıldıktan sonra eksik aşılarımız yapıldı eşim ve bana 2 şerli olmak üzere toplamda 4 aşı yapıldı (her şey dahil 985€ ödeme yaptık). Röntgenler için 4 5 km uzaklıkta başka bir yere gittik orada da işlemler toplamda 10dk sürmedi bile ve günü bu şekilde kapattık. Doktor randevusunda istenilen evraklar şu şekildeydi;
1- Ds 260 Onayı
2- Covid Aşı Kartı
3- Molnar Randevu
4- Molnar Randevu Maili
5- Viyana Mülakat Maili
6- Abd Adres
7- Antikor Test SonucuTarihler 23 Mayıs geldiğinde heyecan tavandı, gruplardan tanışıp yoldaş olduğumuz @ametin-k abime ve ailesine, @onderoymak abime, @yamuca kardeşime ve ailesine bu süreçte tüm destekleri ve orada beraber yaşadığımız tüm güzel anlılar için buradan da teşekkür ediyorum, ABD'de görüşeceğim ve benim için her zaman yerleri farklı olacak insanlarsınız. Konsolosluk kapısında buluşup saatimizi beklemeye başladık. 8 kişilik bir gruptuk ve saatler 12:50 olduğunda Konsolosluk kapısına çıktık ( otelin 4.katında). Kapıda bekleyen askerlerin komutlarıyla beraber tek tek listeden kontrol edilerek içeri alındık. Çalışanların hepsi gerçekten zorlaştırmanın değil kolaylaştırmanın peşinde yeter ki absürt davranışlar yapılmasın (Baklava alıp gideceğim oraya diyen kişiler gördü bu gözler). Üç adımdan oluştu süreç; sırayla isimler söylenip evrak teslimi ve parmak izleri alındı elleri kaldırıp yemin ettikten sorna bizden evlilik cüzdanı, formul A, hesap dökümü, diplomalar istendi. İkinci adım en sevmediğim ödeme bölümüydü 🙂 660 dolar ödeme yaptık ve tekrar yerimize geçip beklemeye başladık. Orada bulunan asıl kahramanımız bizleri son kez çağırdı ve mülakatımız başlamış oldu. Kısa bir sohbetin ardından evrakları tekrardan kontrol etmek için bizden aldılar, hazırladığım evrakları aşağıya bırakıyorum;
1- Ds 260 Onay
2- Adli Sicil Kaydı (Arşivli)
3- Diploma Aslı ve Fotokopisi ile E Devletten Aldığımız Mezun Belgesi
4- DV Program Sayfası
5- Viyana Mail
6- Atlas Kayıt(Türkiye’deki AİS kaydı)
7- Doğum Belgesi Formül A
8- Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği
9- Pasaport Fotokopisi
10- Fotoğraf (2 adet)
11- Banka (3 aylık İngilizce döküm)
12- Amerika Adresi (Değişecekse)
13- Askerlik Durum Belgesi ( Orijinali ve Fotokopisi ile)
14- Bizden ekstra DV kazanmadan önceki fotoğraf videoların ekran görüntüleri istendi. 2019dan bu yana olan tüm paylaşımların tarihleri görünecek şekilde çıktılarını aldım.Bizden önce mülakata girenlerin ellerinde bayrakları görünce biz de heveslenip heyecanlanıyorduk. İsmimiz söylenip sıra bize geldiğinde heyecan bıçak gibi kesilip konuşmayı unuttuğumuz doğrudur. Son adımda Mülakatı gerçekleştiren hanımefendi İngilizcemiz çok iyi olmadığı için takıldığımız noktalarda Alize hanımı çağırıp yardım etmesini rica etti ve soru cevap şeklinde ilerledik, bizlere sorulan sorular şu şekildeydi;
-Kaçıncı başvurunuzda kazandınız?
-Tanıdığınız var mı?
-Oraya gittiğinizde ne yapmayı planlıyorsunuz?
-Çocuğunuz var mı?
Bizim için garip olan bir şey yoktu aslında, forumda yazılan ve defalarca okuduğumuz soruları sordular ancak son soru biraz garipti ve daha önce de forumda okumamıştım. Soruları sorarken aynı zamanda evrakları kontrol ediyor, çıkarttığımız videoları fotoğrafları inceliyorken kafasını kaldırıp düğününüze kaç kişi geldi? diye farklı bir soru soruldu. Eşimle birbirimize bakıp ne alaka desek de 600 700 civarı misafirimiz vardı diye yanıt verdik. Gözleri büyütüp oldukça fazla ve yorucu diyerek güldü 🙂 sanırım onların kültürlerine biraz fazla geldiği için böyle bir tepki verdi. Yoksa toplumda bu sayılar az bile diyemedim. Evrakları topladı ve bize geri verdi akabinde küçük bayrağımızı da verip tebrik etti. Bu yorucu ancak bir o kadar da güzel süreci umarım sizler daha kolay ve daha sorunsuz şekilde halledip hayallerinize kavuşursunuz. Bu deneyimlerimizi okuyan herkese teşekkürler her şey gönlünüzce olsun... -
@smhshntrk Merhabalar, Malezya da oturum için dil okulları ile görüştük ancak oturum için okuldan okula fark ediyor sanırım. 3 hafta ile 8 hafta arası bir tarih vermişlerdi diyebilirim.
-
@lumos öncelikle merhaba. Bu tarz konuşmalara gerçekten çok yabancıyım. Bir kaç sorum olacak. 2025 DV numaram 22XXX’lerde.
Dosya taşıma durumunda nasıl destek alabilirim? Eğer destek bulamazsam kendim taşıma işlemi yapabilir miyim?
Faal bir schengenim mevcut kendim ve ailem için bu sebeple Viyana’ya taşımak istersem, bunu hemen mi yapmalıyım, numaram current olduktan sonra mı? Yada Viyana dışında hangi ülkede bu taşıma işlemini yapabilirim? -
@mustafa-samet-öztürk red alanların genellikle çok azı paylaşım yapıyor
-
-
-
@crazycells, içinde söyledi: DS-260 göçmenlik formu ve DV süreci danışmanlığı (Turquoise Horizon)
Degerli arkadaslar, Elif Hanim hala DS-260 formu danismanligina devam etmiyor, fakat ABD adresi konusunda destege bu yil devam edecekler, bilginize.
Ayrica "Turquoise Horizon" su an bir marka degisikligi surecinde ve bundan sonra yoluna "Bizimlē Global" olarak devam edecek.
Elif Hanim'a yeni iletisim adresi uzerinden ulasabilirsiniz: [email protected]
Bizimlé is under constructionGörüştün kendileriyle bir çok paketleri var ben sadece adres ve evrakların korunup bana kargolanması adına bir paketle anlaştım , süreci forumla paylaşmak isterim , katkılarınız için teşekkürler.
-
Merhaba. Arşiv yazılarda bir kullanıcının yazdığı yazı aklıma takıldı, sormak istedim; “Ankara ABD Büyük Elçiliği sadece Türkiye’de doğanlara mülakat veriyor” diye arkadaş kendi mülakat deniyimini anlatmış (yazı 2021 yılına ait). Ben, Azerbaycan vatandaşıyım, Türkiye’den katılıp kazandım, Türkiye’de ikamet ediyorum hali hazırda, benim profilimdeki insanlara mülakat veriyor mu acaba, bilen varsa yardımcı olabilir mi?
-
Bu başlık arşivlenmiştir. DV süreciyle ilgili aşamalar için Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci kategorisindeki en güncel Green Card lotosu aşamaları başlığını kullanmalısınız.
Ayrıca DV2020 ve DV2021 süreçleriyle ilgili devam eden mahkemelerle ilgili soru ve yorumlara şu başlıkta devam edebilirsiniz:
Başkanlık Kararnamelerinin Çeşitlilik Vizesi (DV) Sürecine Etkileri
-
Bu başlık arşivlenmiştir. DV süreciyle ilgili aşamalar için Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci kategorisindeki en güncel Green Card lotosu aşamaları başlığını kullanmalısınız.
Ayrıca DV2020 ve DV2021 süreçleriyle ilgili devam eden mahkemelerle ilgili soru ve yorumlara şu başlıkta devam edebilirsiniz:
Başkanlık Kararnamelerinin Çeşitlilik Vizesi (DV) Sürecine Etkileri
-
Bu başlık arşivlenmiştir. DV süreciyle ilgili aşamalar için Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci kategorisindeki en güncel Green Card lotosu aşamaları başlığını kullanmalısınız.
-
Bu başlık arşivlenmiştir. DV süreciyle ilgili aşamalar için Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci kategorisindeki en güncel Green Card lotosu aşamaları başlığını kullanmalısınız.
-
Bu başlık arşivlenmiştir. DV süreciyle ilgili mülakat deneyimleri için Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci kategorisindeki en güncel mülakat deneyimleri başlığını kullanmalısınız.
-
Bu başlık arşivlenmiştir. DV süreciyle ilgili mülakat deneyimleri için Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci kategorisindeki en güncel mülakat deneyimleri başlığını kullanmalısınız.
-
Bu başlık arşivlenmiştir. DV süreciyle ilgili mülakat deneyimleri için Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci kategorisindeki en güncel mülakat deneyimleri başlığını kullanmalısınız.
Ayrıca DV2020 ve DV2021 süreçleriyle ilgili devam eden mahkemelerle ilgili soru ve yorumlara şu başlıkta devam edebilirsiniz:
Başkanlık Kararnamelerinin Çeşitlilik Vizesi (DV) Sürecine Etkileri
-
Bu başlık arşivlenmiştir. DV süreciyle ilgili mülakat deneyimleri için Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci kategorisindeki en güncel mülakat deneyimleri başlığını kullanmalısınız.
Ayrıca DV2020 ve DV2021 süreçleriyle ilgili devam eden mahkemelerle ilgili soru ve yorumlara şu başlıkta devam edebilirsiniz:
Başkanlık Kararnamelerinin Çeşitlilik Vizesi (DV) Sürecine Etkileri
-
Bu başlık arşivlenmiştir. Bu konudaki soru ve yorumlarınıza şu başlıkta devam edebilirsiniz:
-
Bu başlık arşivlenmiştir. Bu konudaki soru ve yorumlarınıza şu başlıkta devam edebilirsiniz:
-
Bu başlık arşivlenmiştir. Bu konudaki soru ve yorumlarınıza şu başlıkta devam edebilirsiniz:
-
Bu başlık arşivlenmiştir. Bu konudaki soru ve yorumlarınıza şu başlıkta devam edebilirsiniz:
[Arşiv] DV2023 Mülakat Deneyimleri
-
@ramsen18 tebrik ediyorum hayırlı olsun. Asker kaçakları mülakatlarda eleniyor mu.
-
Vizesi onaylanan arkadaslari tebrik ediyorum.Yeni hayatlarinda basarilar diliyorum.Darisi bize insallah
-
Çok görenler iyi bilir; her felaketin ardından çok kısa süren ama çok can yakan bir sessizlik olur, bir ölüm sessizliği. Kaçıncı felaketti bilmiyorum, canımı çok yakan bir şey yaşamıştım yine. Kısa süreli bir sessizliğin ardından ağız dolusu küfürler ederek, çok sevdiğim işimden, çoğu zaman nefret etsem de hala sevdiğim şehirden ayrılmaya karar vermiştim. Başka da bir seçenek bırakmamışlardı bana. Bana genelde seçenek bırakmazlar zaten.
Güneşli, güzel bir Bodrum günüydü, tatil sezonu olmadığı için gereksiz kalabalık yok. Aylardan ekim, biraz doğa yürüyüşü, ardından deniz, bizden başka kimsenin olmadığı bir koyda. Harika başlayan gün, aldığım telefonla ağız dolusu küfürlerin edildiği güne dönmüştü. O gün karar verdim başvurmaya, ilk defa. İlk başvuru sahipleri genelde hep kendilerine çıkacağını düşünür, hayal ederler. Oysa ben, bana çıkacağından emindim.
Ertesi gün döndüm istanbul’a. İşten çıkmadan önce schengen başvurusu yapayım dedim, henüz çalışıyorken alayım, bir hafta belçika’ya giderim. Abim ve ablam belçika vatandaşı.
Vermediler.
Allah var, hiç kızmadım. Hatta soranlara, “ben olsam ben de bana vermezdim vize” dedim. 34 yaşında, bekar orta doğulu bir erkeğim sonuçta.”
Aşık olduğum bir kadın vardı, aynı kurumun farklı departmanlarında çalıştığımız. Bir dönem birlikte olduk, aynı evde yaşadık. Sonra olmadı. Kötü bitti, bir süre nefret bile ettim belki ama bir şekilde arkadaş kalmayı başarmıştık. Ondan yardım istedim ingilizcem yetersiz olduğu için. İlk başvuru ve kesin çıkacak bana, öyle ya. Hata yapmamam lazım.
Sağ olsun, beraber doldurduk başvuru formunu. Aslında biraz da bahane etmiştim ingilizcemin yetersiz olmasını. Sonra, ona hiç yalan söylemediğim için yine söylememeye karar verip, “sadece yalnız kalmak için bahane ettim formu dedim. Şaşkınlıkla bakarken, en sevdiği çikolatayı verip, doğum gününü kutladım. Zira, doğum günüydü. Şaşkınlığı, tebessüme dönüştü. Sarıldık. “Yeryüzünde bir cennet olsaydı, adı sarılmak olurdu.”
O an ikimiz de biliyorduk son sarılmamız, hatta son görüşmemiz olduğunu. Öyle de oldu. Sonra hiç iletişim kurmadık, onun kurma şansı yoktu çünkü ben sosyal medya hesaplarımı da kapatıp, numaramı değiştirmiştim. Ben ise tercih etmedim.
Ailemin yanına dönüp 7 mayıs gününü beklemeye başladım. Bu süreç, içinde olduğumda çok uzun gelen ama şimdi baktığımda çok kısaymış gibi görünen bir süreçti. Daha önce çalıştığım ajans danışmanlık hizmeti de verdiği için aslında genel hatlarıyla her şeyi biliyordum. Ama yine de muhtemelen hepinizin izlediği youtube videolarını izlemek, ekşi sözlük yazılarını okumakla geçti zamanım. Ailemin çiftliğinde hayvancılık yaparken, boş kaldıkça da bakınıyordum tüm içeriklere.
Sanırım izlediğim bir videoda, sonuçlar açıklanmadan önce, hıdırellez’de toprağa dileklerini yazdıkları kağıtlarını gömdüklerini izlemiştim. 6 mayıs günüydü, ertesi gün sonuçlar açıklanacaktı. 6 mayıs’tı, darağacında üç fidanımızı kırmışlardı. Toprağa kağıt gömmek saçma geldiği için, abd’de yaşamayı hayal ve umut ederek, 3 tane ağaç fidesi diktim bahçemize. 3 fidanın da anısına…
Ertesi gün sonuçların açıklanmasını beklerken sabırsızlanıyordum. Gün boyu aklımdaydı ama, akşam hayvanların yem saatiydi, inekler sağılacaktı. Aklımdan çıkmıştı bir an. İnekleri sağarken, hatırladım. Sistem yoğundu ama ikinci denememde başarmıştım açmayı. Bilgilerimi girdikten sonra istem dışı gözlerimi kapatıp, yavaşta açtım. Evet, oydu. Beklediğimiz karşılama mesajıydı. Şaşkınlıkta tebessüm edebildim sadece.
Ben aslında form gönderme tarihinin 2023 kazananları için bir önemi olmayacağını düşünüyordum ama, yine de riske girmeyip hızlıca doldurup gönderdim birkaç gün içinde. Sonrası beklemek, mali yılı. Forumun telegram grubunda sohbet edip, hayallerimizi paylaşıyorduk birbirimizle. Haziran başıydı sanırım, izmir’e gittim, kızkardeşimin yanına. 3 ay kadar izmir’de kaldım. O günlerde izmir kazananları ile bir buluşma düzenledik. Bu buluşma ile hayatıma bir şekilde girmeyi başarıp, bundan sonrası için de hep iyi ve güzel hatırlayacağım Tuğba ile tanıştım. Bazı insanlar böyledir, bilirsiniz. İlk görüşte tanırsınız. Tanıştığımızda Tuğba idi, artık Tuğbağ. Tuğbağ’ya yazının devamında ayrıca değineceğim.
İlk bülten açıklanıp ilk mülakatlar da dağıtılınca harika bir yıl olacağı düşüncesine kapılmıştık ama, Ankara yine şaşırtmamıştı. Güçarslan ilk günden “Ankara’ya güvenmeyin” diyordu zaten. İlk gün dediğim, sürecin ilk günü değil bu arada, açıklamak isterim; konuşmaya başladığı ilk gün. Kurduğu ilk cümle bir rivayete göre “ankara’ya güvenmeyin” miş.
Güçarslan’a da bir paragraf ayıracağım ama buradan da yine teşekkür edeyim. Minnettarız ben ve tüm sokak hayvanları…Ankara şaşırtmayıp, 50-60 mülakat ile ayları bitirirken, onu bile kesip hiç mülakat vermemeye başlayınca, current olur olmaz gidebileceğim tüm ülkelere mail atmaya başladım. Schengen bölgesi dışında. Çünkü daha önce schengen reddim vardı, bir yıldan uzun süredir işsizdim. Schengen alamazdım.
Bazı konsolosluklar cevap vermedi, bazısı oturum istedi, bazısı sonra bakarız dedi. Hele biri var ki, “eğer bir yerden mülakat alırsan taşırız” dedi. Dalga geçiyorlar herhalde dedim, “bir yerden mülakat alsam, sana niye taşıyayım, oraya giderim.”
Konsolosluklardan dönüş alamamanın can sıkıntısı, ankara’nın mülakat vermemesinin öfkesi, zamanın geçmiyor oluşu gibi birçok duyguyu bir arada yaşarken maalesef o acı güne uyandık. Resmi sayılara göre bile 50 binden fazla yurttaşımız hayatını kaybetti. Ben bir çok afette hem muhabir olarak hem de arama-kurtarma personeli olarak görev aldım. Asıl işim olan “halkın haber alma hakkını” o felaketlerde ikinci planda tutmuştum. Bir canlıya dokunmak, umut olmak görevlerin en yücesiydi.
Gidemedim, bir taş kaldıramadım enkazdan, bir insana, bir kediye, köpeğe, kuşa, böceğe, çiçeğe hayat olamadım. Onun vicdan azabı, diğer tüm duygularımdan baskındı.
Vazgeçtim. İçimden gelmedi tekrar kendi sürecime odaklanmak. Grupta bile haber alamadığımız arkadaşlarımız vardı, hiç konuşmamış olsak da. Bizimle aynı hayalleri kuran insanlardan birinin bile enkaz altında olması ihtimalinin yüreğimde açtığı yaranın tarifi yoktu, yok.
Bir faydası yok. Yokluk bolluğundan varlığı neremize süreceğimizi şaşırıyoruz çoğu zaman.
Birgün ogün aradı, “nasılsın, dönüş alabildin mi bir yerden” diye. Ogün’le grupta tanışıp özeden de sık sık konuşuyorduk zaten. “Gidebileceğim yerlere attım, dönmediler. Zaten içimden de gelmiyor artık” dedim. Schengen bölgesi ve barbados gibi uzak ülke alternatiflerini kafamda elemiştim ben. Ama ogün, “eğer mülakat alabilirsen davet mektubu ile schengen de alabilirsin belki” dedi.
Mülakat alıp gidememe durumunda yaşayacağım hayal kırıklığını çok iyi biliyordum. O yüzden schengen bölgesini direkt elemiştim. Ama mantıklı geldi. Ya da inanmak istedim. Sonuçta bir sürü resmi evrakla başvuracaktım.
Evet, çok acı ama deprem psikolojisinden çıkmıştım. Üstümüze yıkılan kendi evimiz olmayınca, enkazda kalan kendimiz olmayınca daha çabuk unutuluyor bazı acılar. Ne acı…
Schengen bölgesindeki tüm ülkelere aynı maili attım. Birkaç saat sonra Viyana’dan dönüş geldi.
“Dosyanızı kcc’den isteyeceğiz.”
Ertesi gün, dosyanı aldık dediler. İnanılmaz bir şeydi benim için. Vfs den hemen randevu aldım avusturya için, en erken 9 mart vardı.3 mart günü, mülakat maili aldım, 21 mart için. “Rüya bu sanırım” diye geçiriyordum içimden.
Tarih çok yakın, çok hazırlıksızım, schengen’im yok…
Yine de Viyana’ya mail atıp ileri bir tarihe istemedim mülakatımı. Rahatsız olmasınlar, benden sonra başkalarına ön yargılı olmasınlar diye. Sonra ciddi bir koşturmacaya başladım. Cağnım Tuğba ve Ogün hemen hemen her konuda yardımcı oldular. Süreç dışında, bir sürü özel konuda da.
Viyana’daki sağlık kurumu aşıları kabul ediyordu ama bir de onlarla uğraşmak istemedim.
Schengen randevum 9’unda, Avusturya bir haftada sonuçlandırıyor. Yani yetişiyor her şey. Evraklar, çeviriler ok.
16 sında pasaportumun kargoya verildiği sms ini aldım. 17 martta pasaportum gelecek, 19 martta viyana’da olacağım. 19-20 martta İngiltere’den benim için gelen arkadaşımla Viyana’yı gezeceğiz, doğum günümü kutlayacağız.
21 mart. Dünyanın en güzel günü. Nevroz.
Sabah sağlık kontrolü, öğleden sonra mülakat.Plan harika bizim için. Doğum günümden bir gün sonra mülakat hem de bahar bayramında. Yeni bir bahara başlayacaktım.
Olmadı. Schengen’den red almıştım. Red mektuplu pasaportu elime aldığımda yaşadığım duygu; öfke, üzüntü, hayal kırıklığı değildi. Herkes bilir bu duyguyu ama adını koyan yok. Birgün bu duyguya bir isim vereceğim.
Yine başa dönmüştük, sürecin başına değil, bunu da açıklamak isterim; metnin başına… Çok görenler iyi bilir, her felaketin ardından çok kısa sürüp çok can yakan o ölüm sessizliğini.
Buraya kadarmış dedim. Ama çok kısa sürdü o da, “hayır! Buraya kadar değil, amerika’ya kadar.” Öyle ya, biz düşersek kalkar yine direniriz.
Önce itiraz ettim sonuca, çok kısa sürede itirazıma da dönüş yaptılar. Yine olumsuz.
Bir yerden mülakat alırsan taşırız diyen, benim de dalga geçtiğim Makedonya geldi aklıma hemen. Bir bildikleri varmış demek ki… Durumumu anlattım, cevap dahi vermediler. Gittim. Ülkenizdeyim dedim, yine cevap yok. Konsolosluğa gittim, güvenliğe anlattım. Pasaportumu alıp içeri gitti, 5 dakika kadar sonra geldi. Üzülmüştü durumuma ama elinden bir şey gelmiyordu belli ki. Bazı yüz ifadeleri tüm cümlelerden daha çok şey anlatır.
Bosna, tiran, kosava. Makedonya’dayken onlara da attım, onlar dönmeyince, yarım kalan trajedimi tamamlamak üzere Ankara’ya geri döndüm.
Viyana’ya gidemeyeceğim belli oldu. Ankaraya geri istedim dosyayı. Ankara malum, çok geç cevap veriyor hatta çoğu zaman hiç vermiyor ama bana döndüler birkaç günde. Biz alırız ama sana sıra hiç gelmeyebilir özetini çıkardığım bir metinle. Kabul ediyorsan bildir, taşıyalım dediler. Kabul ettim. Birkaç gün sonra da taşımışlardı.
Viyana’ya her şey için teşekkür ettiğim bir mail attım. Daha önce vize alamadığımı, gelemeyeceğimi bildirmiştim zaten. Dosyam artık ankara’da ama ben bir şekilde gelebilirsem mali yıl bitmeden, yine mülakat verir misiniz dedim. Kapasitemiz kadar dosyayı aldık, ancak boşluk olursa alabiliyoruz yeni dosya ama seni görmeyi çok isteriz, Viyana’ya gelince bize bildir lütfen, mülakat planlayalım dediler.
Viyana konsolosluğunun iyi niyeti, insanlığa dair umutlarımı yeşertti. Benim dosyamı alıp almamalarından bağımsız. İyi insanlar, iyi ki var. Minnettarım.
Dönüp dolaşıp Ankara’ya gelmiştik yine. Üstelik daha kötü bir durumda bile belki. Zira AV sırasındaki yerimi kaybetmiş olabilirdim. Ama üç ihtimal vardı sonuçta, bu en kötü ihtimaldi ve biz iyi olanın olacağına inanmak istiyorduk.
Birinci ihtimal dediğim gibi en kötüsü, sıranın en sonuna atılmak. İkincisi dosyam zaten ankara’dan gidip geri geldiği için daha önceki sıralamayı beklemek. Ve üçüncüsü, en sevdiğimiz, olmasını istediğimiz; dosyam mülakat aldığı için ready olarak ankara’ya geri geldi. İlk dağıtımda mülakat almak…
Ama Ankara işte. Bildiğimiz gibi…
Viyana ihtimali benim için hiç bitmedi aslında. Dosyam Ankara’dayken de vazgeçmedim. Viyana belediye başkanına, ilçe başkanlarına, oradaki sivil toplum kurtuluşlarına durumumu anlatan mesajlar attım. Avusturya vizesi için yardımcı olmalarını istedim. Irak Kürdistan’ından viyana’ya göç edip orada büyüyüp şimdi ilçe başkanlığı yapan bir kadın vardı, ismini şu anda hatırlayamadım ama o döndü.
Sordu cevapladım. Durumu tam olarak anlayınca, “ben kendisinin sosyal medya danışmanıyım, kendisine yazdıklarınızı ilettim. Şu adrese mail atın sizinle ilgilenecek dedi. Attım, sahiden de ilgilendi. Ne yapabileceğini, yardımcı olmayı çok istediğini söyledi. Tabi bunda, benim kendisini önceden stalklayıp, onun duymak isteyeceği cümleler ile durumumu anlatmamın da etkisi vardır şüphesiz.
Ben, tek amacımın viyana’ya gelip abd konsolosluğunda mülakata girmek olduğunu ama schengen alamadığımı söyledim. Siz orada resmi bir kurumun başındasınız ve her yıl yüzlerce insan çeşitli etkinlikler için sizi ziyarete geliyor. Prosedür nasıl işliyor bilmiyorum ama siz beni davet ederseniz, vize alabileceğimi düşünüyorum dedim. Tüm masraflarımı kendim karşılayacağım diye de ekledim.
“Ben ilgileneceğim, bir çaresini bulacağız. Hayallerine kavuşmanda payım olmasından mutluluk duyacağım” dedi.Sonrası beklemek. Günler günleri kovalarken, çiftlikteki tavuklarımız kuluçkadan kalktılar, bir sürü küçücük civcivlerimiz oldu. İki ineğimiz doğurdu, buzağılardan biri cinsinden ötürü çok büyüktü. Görseniz, inanmazdınız yeni doğduğuna. Özetle hayat devam ediyordu bir şekilde. Yaşam her şeye rağmen sürüyordu. Yaşam olan her yerde de umut vardır.
İlk dağıtımda mülakat alamadım tabi ki. Olmasını en çok istediğimiz senaryo gerçekleşmemişti. Hong kong ve umman dosya kabul ediyordu. Benim durumumda olan arkadaşlar taşıdı ve hatta mülakat da aldılar ama ben mail atmadım. Güçarslan’ın payı büyük bu konuda. “Ready dosya, mülakat alacaktır” dedi her defasında.
Arada seçim oldu, hatta seçimler. Yine baharlar gelmedi…
Yaşadığım stres ve sıkıntı hat safhadaydı. Uykularım kaçıyordu artık. Ankara’ya defalarca durumumda bir gelişme olup olmadığını sorduğum mailler attım ama, hiçbirine dönmediler. Hong kong ve umman’ı da kaçırdım tabi. Vakit daraldıkça stres arttığı için oraları da denedim ama geç kalmıştım. Alamıyorlardı…
Boşuna bir de Umman vizesi almış oldum.
En son her gün yazmaya başladım Ankara’ya. Bir ara bıkmış olacaklar ki, “taşırken de dediğimiz gibi sıra sana gelir mi gelmez mi bilmiyoruz” özetiyle bir cevap verdiler.
Viyana ilçe başkanı, “senin için bir çözüm bulamadım, çok üzgünüm ” diye dönüş yaptı.
“Bütün zahiri sükunetime rağmen, kafamın içi bir harp, bir ihtilal sahnesi gibiydi…”
Vakit daralıyor, kota doluyor, hayallerim avuçlarımdan kayıp giderken; elimden hiçbir şey gelmiyordu. Bu çaresizlik, çözümsüzlük beni sinir hastası yapmaya başladı. Her şeye çabucak öfkeleniyordum, en basit konularda dahi. Kendime bile katlanacak gücüm yok gibi hissediyordum. Ki güçsüz hissetmek en güçsüz zamanlarımda bile başıma gelmezdi. Benim hep umudum, inancım vardı.
Ama bu başkaydı.
Kanser tedavisi gören babamı, yoğun bakım odasına götürdüklerinde de benzer şeyler hissetmiştim. 2017 yılıydı. Hayatımın tam olarak en kötü döneminin başladığı yıldı. 2023 bitmek üzereyken de bitmiş değil hala kötülükler… Yanı başınızda kötü bir şeyler oluyor ve ne kadar isterseniz isteyin düzeltemiyorsunuz. Böylesi bir çaresizlik. Bir eline güneşi, ötesi eline ayı al deseler yapabilirsiniz, yapabilecek kadar güçlü hissedersiniz ama o anki duruma çözümünüz yoktur.
Yaz mevsimi Yunanistan’ın vizeyi en kolay verdiği dönem, malum. Elimde ondan başka bir şans kalmamıştı. Yunanistan’dan schengen alıp, viyana kapısına dayanmalıydım.
Oldukça makul bir dosya hazırlayıp, senaryoyu en ince ayrıntısına kadar kurgulayıp, başvuru formunu doldurdum. Son kurşundu, biliyordum. En azından bu hayalim bitmesin diye, viyana’ya taşıyın demedim. Vizemi alıp, “beni görmeyi çok istediğiniz için geldim” diye mail atacaktım. Ama benim işlerimde bir aksilik çıkmazsa, kesin büyük bir aksilik var demektir. Oldukça makul olan dosyamın mimarı, öz kuzenim son anda vazgeçti. Detayları es geçiyorum. Ertesi gün schengen randevum var ama artık bir dosyam yok. Basit goller yiyorduk her defasında…
Abimi sponsor gösterip öyle başvurdum. Çok büyük ihtimalle yine red alacaktım ama insan olsun istiyor işte. Küçük de olsa bir umut vardı içimde vize alabileceğime dair.
Çok uzun yazdım biliyorum ama, inanın daha;
“Ses vermeyen geceleri,
Tanımı zor acıları,
Tek kişilik sancıları,
Yazamadım, yazamadım…”Ya yunanistan’tan schengen alıp viyana’ya gidecektim, ya da Ankara’nın bir umut mülakat vermesini bekleyecektim. Eylül mülakatlarını da dağıttı ankara, evet. Ama benim dosyam ready bekliyor. Bu yüzden ufak da olsa bir umudum ankara’ya dair de vardı.
Yunanistan’dan da red aldım, Ankara “bizim başka mülakat planlamamız mümkün değil” dedi.
“Kaderin cilvesi, bir adım attığında seninle dalga geçmesidir. Her adım attığında, önünde bir engel belirir ve seni sınar. Kaderin karşısında pes etmek yok, onunla mücadele etmek vardır. Çünkü kaderin asıl gücü, senin pes etmene izin verdiğinde kendini gösterir. “
Alternatifsiz kalmıştım yine. Gözümü kararttım, bir şekilde viyana’ya gidecektim. Viyana’ya mail attım, “sözünüz hala geçerli mi? Ben ankaradan ve denediğim tüm ülkelerden mülakat alamadım. Viyana’ya geleceğim” dedim.
Cağnım viyana, “geliş tarihini bildir Ankaradan dosyanı alacağız ve mülakat planlayacağız” dediler. Çok kısa, çok net.
31 ağustos’ta viyana’da olacağım dedim, 31 ağustos saat 13:00 de mülakata bekliyoruz dediler. Saat 10:00 vardığım viyana’da 13:00 de mülakata girdim. Her şey yolunda görünüyordu ama, görüşmenin sonuna doğru AP süreci olacağını söylediler. 10 soru gönderdiler maille hemen cevaplayıp gönderdim.
4 eylül’de sağlık kontrolüne girdim, 5 eylül de ellerine ulaştığını ve AP sürecinin bitmesini beklediklerini söylediler. Ve maalesef bugün, 7 eylül’de kota dolduğu için vize basamayacaklarını bildirdikleri maili aldım.
Hiç şüphesiz herkes çok istiyor, çok emek veriyor ve hak ediyor. Ama hak ettiklerimizi çoğu zaman alamıyoruz zaten. Harcadığım emek, yaptığım masraflar ve en önemlisi aldığım risklerin böyle sonuçlanması can yakmıyor değil. Ama canımızın ilk yanması değil. Son olur umarım.
Doğarken ağladı insan, bu son olsun, bu son…
-
@sinaanyilmaz geçmiş olsun. Bir çok insanın hislerine tercüman olmuşsunuz yazınızla.İçinizdeki heves sönmesin.Mücadele etmeye devam. Kapı bir kere aralandı kapanmayacak.
-
çok acı ama bensizin mücadele azminizi çok takdir ediyorum allah kimsenin başına vermesin en çok siz ve sizin gibi müdadele eden kisiler hakediyor
-
Merhabalar, benim de yarın mülakatım vardı iptal oldu. Hala Ankara’dayım. Mağdur olanların bulunduğu herhangi bir grup var mı acaba?
-
@sinaanyilmaz okurken mutlu son hayaliyle devam ettim ama maalesef yıkıldım sonuçta. Çok üzüldüm. Böyle red alan çok oluyor mu acaba?
-
@Zeynep-Gök o grubun içindesiniz şuan, geçmiş olsun.
-
@izmirstates Merhabalar, öncelikle Vize Surecinizi Imzaniza Tasiyin ,paylaşmış olduğum bağlantı üzerinden nasıl yapıldığını öğrenebilirsiniz. Sonrasında DV2024 Excel 'e giriş yapıp bilgilerinizi ekleyebilirsiniz.
-
@sinaanyilmaz Çok geçmiş olsun, Babanız için de başınız sağolsun. O hissi yakın bir zamanda ben de yaşamıştım, insanın kendini hiçbir işe yaramaz ve sevdiklerini kurtarmaktan bile aciz olduğunu hissettiği o an insanın yüzüne buz gibi demirden bir duvar gibi çarpıyor. Sevdiklerimiz için bu hayatı hakkıyla yaşamak için mücadele etmeye devam. Umarım bu tecrübenizden sonraki tecrübeleriniz daha güzel olur.
-
@SeyfettinB İngilizce seviyemin yetersiz olmasından dolayı mülakat görüşmesine girmeden önce sorulara çalışıp girdim. Çok faydasını gördüm. Herkesin bu sorulardan yararlanmasını tavsiye ederim. @SeyfettinB beye de ayrıca teşekkür ediyorum.
-
Merhaba, benim de mulakatım 24 şubattı, ama APa kaldığımız söylendi, 6 aylık bekleyiş sonu 22 ağustosta sağlık muayenesinin bittiyini görüp süreci riske atmamak için tekrar Ankaraya gidib raporu yeniledik. Ve 24 ağustos günü sürecin bittiği söylenip pasaportları yollamamızı istediler. Tam da her şey mutlu sonla bitti derken 3 gün sonra benim parmak izimi kaybettiklerini ve en kısa sürede konsolosluğa gelmemi söylediler, yurtdışında yaşadığım için ancak 5 eylülde gidib parmak izini vere bildim, o gün akşamı halen vize durumu refused gözüküyordu, dün saat 5 gibi baktığımda issuede dönmüşdü, ancak akşam vize kotasının bittiğini duyduk. Ve halen başka bir mail gelmedi. Sizce son vize bizimki olmuşmudur yoksa yine mi olmadı?
-
issued’e dönmüşse basılmıştır vizeniz. Aksi bir mail de almamışsınız zaten. Ptt sms i gelir birkaç gün içinde.
-
@gucarslan bu durumda farklı alternatifler doğabilir mi peki , ek mülakat verilmesi yer açılması ve ya farklı yere transfer gibi ne dersiniz
Slmlr -
@Leyla-Huseynli Bence sizin için, “Ap’niz sonuclandı”maili aldığınızda bir vize numarası ayrılmıştır. “Issued” görünüyorsanız da zaten vizeniz basılmıştır. Hayırlı olsun.
-
Bugün ki süreçle alakalı herhangi bir gelişme var mı acaba benim mülakatım 8 eylül sabahıydı 1 gün önceden yola cıktım yoldayken iptal maili gönderdiler
Hiç bir açıklama yok mailde. Ne yapabiliriz başka bir ülkeden alabilir miyiz?
Bilgisi olan var mı ? -
@sinaanyilmaz Merhaba Sinan Bey, uzun ama bir solukta okudum, azminiz için tebrikler ama nasip işte olmayınca olmuyor, iyi ki olmamış diyebileceğiniz güzellikler diliyorum size.. Tekrar başvurun isterseniz, ilk başvurunuzda kurada çıktığınıza göre hiçte şansız biri değilsiniz. Numaram 22XXXX sıra gelmiycek gibi bekliyeceğiz..
-
@Beykentli, içinde söyledi: DV2023 Mülakat Deneyimleri
@korkmazunal merhaba. Benim vizem onaylanalı 4 hafta oldu, hemen CEAC'de "Issued" oldu ama Ankara'nın web sitesinde hala benim için "Under Review" yazıyor, üstelik o web sitesi sürekli yeni güncellendiği halde.
Pasaport mesajı gelse içim rahatlayacak ama hala tedirginim açıkçası.
-
Sayılarla bakınca daha kötüleri oldu elbette ama bu yılın yarattığı hayal kırıklığı kadar kötü bir yıl oldu mu bilmiyorum . İnşallah bir daha yaşanmaz Sağlık olsun @sinaanyilmaz
-
@sinaanyilmaz çok güzel yazmışsınız ayrıca baba kaybetmenin acısını bilmesemde başınız sağolsun aynı zamanda bu kadar uğraşı sonrası olumsuz bir şekilde süreci tamamladığınız için geçmiş olsun siİn yazinizi okurken kendimi gördüm sürecin içindeki halimi gördüm benim yazamadıklarıma tercüme oldugunuz icin teşekkür ederim
Benzer Başlıklar
110
Çevrimiçi
42.9k
Kullanıcı
4.5k
Konu
436.3k
İleti
Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum