@hope123 Biz de geçtiğimiz hafta Miami’deydik ve aynen bahsettiğiniz durumları hissettik. New York’tan Miami’ye gittik ve bir anda trafikte kornaya basan makas atan araçları görünce tabi şoka uğradık. Yüzde seksen oranında hispanic nüfusa sahip ve birçok yerde hiç ingilizce bilmeyen insanlara bile denk gelebiliyorsunuz. Benim için en güzel tarafı tabi ki south beach in turkuaz rengi suyu, beyaz kumları ve yollarda rastgele gördüğünüz göz alıcı süpersport otomobiller ve özellikle Ferrari’ler oldu
Hamuchera tarafından gönderilen iletiler
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
-
RE: Green Card çekilişini kaçıncı başvurunuzda ve kaç yaşındayken kazandınız?
İlk ve tek başvurumuzda 33 yaşında kazandık. Önce sevindik sonra sıra ilerlemedi üzüldük ve bu fikirden tamamen vazgeçtik. Sonra hiç beklemezken 14 binlerde olan numaramızla mali yılın son ayı için mülakat randevusu aldık tekrar sevindik. Ve finalde tüm mali yılın son günü olacağını bilmeden, o tedirgin 6 Eylül günü, belki de en son basılan vizelerden biriyle Amerika’ya geldik. Nasıl bir araftı… Umut etmekle vazgeçmek, inanmakla inkar etmek arasında, bağırmak isteyipte sesinin çıkmadığı, uyanılamayan rüyalar gibiydi.
-
RE: Memurluk mu Amerika mı?
@burakshop Evet haklısınız, büyük ihtimalle Trump kazanacak ve cumhuriyetçiler güçlenecek. ABD için büyük bir kapanma döneminin ayak sesleri geliyor. Greencard sahibi olduğumuz halde biz bile tedirgin olmuyor değiliz. Neyse ki bu ülkede kanunların ve yargıçların hala bağımsız olmasına güveniyoruz.
-
RE: Memurluk mu Amerika mı?
@yavuz34 İngilizceniz ne seviyede bilmiyorum fakat ingilizcenizi hem konuşma hem dinleme bakımından ileri bir seviyeye taşımadan asla bu işe girişmenizi tavsiye etmem. Gidince öğrenirim nasıl olsa diye düşünmeyin ilk tavsiyem bu.
İkincisi tabiki her nereye giderseniz gidin yasal yollarla gitmek çok önemli.
Üçüncü ve en önemli tavsiyem ise giderken mutlaka ama mutlaka ücretsiz izne ayrılarak ve evinizi düzeninizi bozmadan gitmeniz. -
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
@serel niyetimiz asla moral bozmak değil ama karşınıza çıkma ihtimali olan zorluklarla ilgili bir bilgilendirme
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
En zorunun evli ve 4 yaşından küçük çocukla gelmek olduğunu söyleyebilirim. Kreş fiyatları çok yüksek olduğu için bir kişinin evde çocuk bakımını üstlenmesi gerekiyor. Bu durumda tek çalışan haftalık uzun saatler çalışarak bütün maddi yükü karşılamak zorunda kalıyor. Evde kalan birey haliyle asosyalleşiyor, kendine ayıracak vakti kalmıyor ve psikolojik olarak zorlanıyor. İki kişinin de bu yoğunluğu kişisel gelişimlerine vakit ayırmalarına müsade etmiyor. Sadece bununla sınırlı değil mesela çocuğunuz olduğu için site yönetimleri 1 odalı apartman tutmanıza izin vermiyor veya zorluk çıkarıyor. 2 odalı apartman tutup ekstra maliyete katlanmanız gerekiyor. Bireysel ev sahipleri genelde çocuklu ailelere evini kiralamak istemiyor çünkü çocuklarla ilgili yasalar çok katı. Çocuğunuz olduğu için kirayı ödemeseniz bile mahkeme sizi evden çıkarmıyor, evdeki bir kusurla ilgili çocuğun sağlığına bir zarar gelirse ev sahibi sorumlu tutuluyor gibi. Bunlar bizim duyduğumuz konular tabi avukatlardan net bilgi alınabilir. Kısaca küçük çocukla gelmek bence en zoru. Çocuk okul çağına gelinceye kadar biraz sabredilmesi gerekiyor.
-
RE: Çocuklu aileler en çok hangi eyaleti tercih ediyor?
@grace Bu kriterlerin hepsini bir arada bulmak çok zor. Atlanta veya Houston’a göz atabilirsiniz.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
@serel umarım herşey dilediğiniz gibi ilerler şimdiden başarılar, geldiğinizde aklınıza takılan herhangi bir konuda bilgimiz ölçüsünde destek olmaktan mutluluk duyarız.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
Evet, 20 Şubat… Birleşik Devletler hudutlarına ayak basalı bugün 4 ay 5 gün oldu. Bir şeyler karalamanın vakti geldi sanırım. Hanımın hesabından yazıyorum. Erkek yazısı diye garipsemeyin. Nitekim talihli de oydu zaten. Her ne kadar işleri yürütsekte biz yancıyız öyle böyle.
15 Ekim günü eşim ve 2,5 yaşındaki oğlumla John F. Kennedy Havalimanına iniş yaptık. Şimdi geriye dönüp bakınca yaptığımız çılgınlığa bir hayli şaşırıyorum. Tabi sorular art arda geliyor böyle söyleyince. Neden New York? Neden çılgınlık? Çünkü değerli dostlar, bir insanın koca amerika kıtasında bir tane mi hısım akrabası, üç kuşak öteden kuzeni falan olmaz. Yok arkadaş. Sayın İbrahim Tatlıses’in dediği gibi. Yok ha yok! Evet olmayınca olmuyor. Belki yüzlerce deneyim okumuşumdur forumda. Çoğu insan mutlaka ya bir arkadaşının ya bir akrabasının yanına gidiyor. Bu da size tabi ilk varış destinasyonu konusunda bir veri sağlıyor. Bizde böyle bir veri olmayınca koca amerikada hayata nereden başlayacağımızı internet araştırmasıyla bulmak mümkün olmadı. Velhasıl sor soruştur iş artık konu komşunun göçmen akrabalarına kadar varınca el birliğiyle bir dayı bulduk. Dayı diyerek alay etmiyorum hakkaten komşunun dayısı abimiz. New York’ta yaşıyor Long Island’da. Sağolsun destek oldu nedir ne değildir ne yapılır ne edilir anlattı. İlk gün 2 saat yol gelip bizi havalimanından aldı Brooklyn’de kalacağımız yere kadar bıraktı. Amerikada herkesten göremeyeceğiniz iyilikler bunlar. İnsanlar yoğun ve vakitler kısıtlı zira. Akşamın bir saati Brooklyn’e geldik, Jamaicalı bir ablamız evinin bodrum katını döşemiş kiralıyor. Ev iyi, sıcak yatak, sıcak su. Pencere olmasa da olur. Temiz. Fakat dolap tamtakır. Havalimanından kalma yarım simit var çocuk için saklıyoruz. Soruyorum yarım ingilizceyle etrafta market manav var mı? Kapalıdır diyor ev sahibemiz. On dakika sonra kapıyı tıklattı. Birkaç parça bir şeyler getirmiş; ton balığı ekmek meyve suyu falan. Çıkarken dönüp seslendi. “You can survive tomorrow!” İnsanın hayatta unutamadığı anlar vardır ya. Öylesi işte. Kucağımızda bir bebe, üç beş tane çanta... Bakıyoruz hanımla birbirimize, gözlerde yarı korku yarı heyecan. Sabah oldu. Çocuğu attık bebek arabasına en yakın marketin yolunu tuttuk. Vasıta yok tabi tabanvay. O günden itibaren hayatta kalmak için çabaladık desek yanlış bir ifade olmaz sanırım. Zira gelince ilk işiniz hayatta kalabilmek. Çok güzel deneyimler okuyorum müthiş mesleklerle, mükemmel ingilizceyle buraya gelen, hatta gelmeden işini yerini ayarlayan insanlar var. Bizde böyle bir vaziyet yok dostlar. Memuriyeti bırakıp gelmişiz, uçak ıstanbuldan kalkar kalkmaz bizim vasıflarda tümden tarih oldu. Neyse arabayı sattık geldik biraz paramız var. Evde pişirip evde yiyoruz. Ssn’i bekle, yeşilkartı bekle derken günler geçiyor. Gezentiyizdir biraz hanımla. Güneşi havada görünce atlıyoruz o tramvay bu otobüs durmaksızın geziyoruz. Şaka etmiyorum 2 ay içerisinde 100 mil yürümüşüz. Telefonun yalancısıyım. İlk zamanlar turist gibi oluyor insan herhalde. Tadı başka. Bu arada ehliyet işlerine başladık kartlar geldikten sonra. Ama öyle çalışıyorum ki otuz yaşında oturup not alıyorum tekrar yapıyorum. Çünkü bu amerikada işler hep yavaş yürür gardaşım. Bir de sen kaldın mı sınavdan. Geçmiş olsun bir ay daha uzat o işi. Neyse hallettik tekte permiti aldım tekte direksiyonu verdim. Artık vaziyet ciddileşiyor, bakıyoruz buralarda kalınacağı yok. Kiralar ateş pahası. İşsizlikten kırılıyor zaten millet. Ne iş olsa yaparım durumunda binlerce adam var. Oturup düşünüyoruz hanımla kara kara. Kaldığımız yerin günü doluyor. Bir ay daha eşyalı yere para versek artık vaziyet sıkıntıya girecek. Üzülme diyorum hanıma olmadı atarız çantaları arabaya gideriz aşağı doğru. Güneyde hava güzel, çadırda da olsa kalırsın. İş bulduktan sonra gerisi gelir diyorum. Ha tabi bir yandan iş arıyorum, indeed vesaire. Amazon’un ilanlarına bakıyorum. Kurban olduğum bazı defa öylesine denk geldim ki ilana tıklayıp girene kadar başvuru kotası doluyor. New York City civarı kurtlar sofrası bildiğin. Al takke ver külah baktım bir gün Rochester için ilan var Amazon’da. Orayı da New York vilayetine bağlı görünce dikkatimi çekti. Velhasıl araştırdım bir Türk Cemiyeti vesaire ciddi bir topluluk var. Kiralar desen kıyas edilmez zaten hayli uygun. Başvuruyorum dedim hanıma. Ertesi güne görüşme tarihi veriyor. Ya nasip dedim atladım gece otobüse gittim. Uyuşturucu testi, birkaç form doldurma, evrak işleri falan yarım saatte bitti. Sonuç email olarak gelecek dediler. Aynı gün döndüm Brooklyn’e hanım çocuk yalnız neticede. Nasip olacak ya işte tamam oldu o iş. Email geldi imzalayın diye evrakları online göndermişler. 12 gün sonra iş başı. Başladık hanımla sosyal medyadan sağdan soldan Rochester araştırmasına. Kader ağlarını örüyor derler ya hani bir anda iyi insanlar sardı etrafımızı. İki aydır sesi çıkmayan telefonlarımız çalmaya, mesajlar gelmeye başladı. Nuran abla doğma büyüme üsküdarlı. 32 yıllık amerika yaşantısı muntazam istanbul türkçesini hiç değiştirmediği gibi torun sahibi olmasına rağmen yıllar güzelliğinden hiçbir şey eksiltmemiş bir istanbul hanımefendisi. İşim gücüm var demedi hiç görmediği tanımadığı çocuklar için kalktı site site dolaştı ev sordu yer aradı. Böyle de iyi insanlar varmış bu diyarlarda dostlar. Sözü uzatmayayım bunca çabaya rağmen ev tutmak yine mümkün olmadı. Nitekim elde ne bir maaş çeki var ne kredi skoru. Diğer yandan her iş gibi bu da yavaş yürüyor. Konuştuğumuz yerler başvuru yapın 2 hafta içinde olumlu veya olumsuz döneriz diyor. Böyle bir vaktimiz yok. Son tahlilde yine bir eşyalı daire bulduk. Yolu düşen olursa bilgisini burdan vereyim. Avalon Apartmanları tamemen eşyalı dairelerden oluşan bir site. Şehrin doğusunda nezih bir bölgede. Haftalık veya aylık kiralayabiliyorsunuz. Yönetici Mark çok yardımcı oldu. Email üzerinden yolladığı formları doldurduk ve bir aylık daire kiraladık. Akşamdan ne var ne yok yükledim arabaya, sabahına düştük yola. Manhattan’ın göz alıcı manzarasına son kez baktık uzaktan. Pişman mıyım? Vallahi değilim dostlar. Biraz para harcadık yorulduk fakat ahir ömrümüzde dünyanın en büyük metropolünü böyle işsiz güçsüz dolaşmak bir daha nasip olur mu? Sanmıyorum.
Şimdi biraz işten bahsedeyim. Amazon işle ilgili bütün evrakları online imza ile imzalatıyor. Size hemen iş ayakkabısı almanız için 100 dolarlık bir indirim kodu gönderiyor. İlk iş günü girişte kartlarımızı teslim edip eğitim salonuna yönlendirdiler. Eğitim sorumlusundan, insan kaynakları müdürüne, güvenlik şefinden operasyon yöneticisine birçok insan arka arkaya çıkıp bir şeyler anlatıyor. Kimi zaman görsel materyaller, slatylar ile eğitim iki gün boyunca devam ediyor. Sonrasında çalışacağınız departmana yönlendiriyorlar. Orada da bilgisayara giriş yapıldığı andan itibaren sistem size her adımda ne yapacağınızı bilale anlatır gibi anlatıyor zaten. Sıfır ingilizceyle yürür mü? Zor ama yürüten var. Bir defa sistemlerine neredeyse tüm dünya dillerini entegre etmişler. Yani istersen ekranı türkçe yapabiliyorsun. Ben ilk birkaç gün hata yapmayayım diye türkçe kullandım ama bu defa işin jargonundan kopuyorsun. O yüzden ingilizce devam ettim. Personeller bu konuda çok anlayışlı. İlk günlerde asistanlardan bir kız ekranı türkçe görünce bana söyleyeceği şeyi telefondan translate edip yazılı olarak göstermişti. Sistem içinde birçok departman var. Decant, stow, picking, packing, ship dock gibi. Birçoğunda çalıştım şimdiye kadar. Zor diyebileceğim bir iş yok. İşin zorluğu uzun saatler ayakta kalmaktan ve aynı hareketi tekrarlamaktan geliyor. Haftalık çalışma süresi 40 saat. 4 gün iş 3 gün istirahat. Bunun üzerine eğer istersen ekstra mesai alabiliyorsun ve bu overtime olarak hesaplanıyor. Birde ekstra mesailerde shift premium adı altında saatlik 2 ila 10 dolar arası değişen bir ödeme var. Örneğin saatlik ücret 20 dolar ise ekstra mesai aldığınızda overtime saat ücreti 30 dolar oluyor. 5 dolar da shift premium varsa ekstra çalıştığınız saatlerde saatlik 35 dolar kazanıyorsunuz. En fazla çalışabileceğiniz süre ise 60 saat. NY kanunlarına göre bu süreyi aşmak yasak. Ödemeler her hafta cuma günü yapılıyor. Benefitleri gerçekten çok iyi diyebilirim. Buraya yazsam çok uzar o yüzden hiç girmiyorum çünkü web sayfalarında zaten hepsi var. Kurum içi yükselme hızlı ve kolay. İş saatlerine dikkat ediyorsanız, yaptığınız işte özenli davranıyorsanız zaten sürekli manager gelip teşekkür ediyor. Hata yaparsanızda hemen gelip neyi nasıl yapacağınızı kibarca anlatıp yine teşekkür ediyorlar. Bu amerikalılar bilahare teşekkür ediyor dostlar. Meslek hayatında böyle şeylere pek alışkın değilim nitekim bizde hata yaptığında toplum içinde rencide edilirsin, iyi bir iş çıkardığında ise ‘tabi yapacaksın senin işin bu, bir de takdir mi bekliyorsun’ diye azarlanırsın. Velhasıl ben amazonu sevdim. Her gün sipariş gelecek mi gelmeyecek mi, kaza mı yapıcam ceza mı yiycem kaygısıyla doordash e umut bağlamaktan çok çok iyi. Uzun yıllar yapılır mı? Tabi ki yapılmaz. Çünkü amerikada bedenen kendini fazla yıpratmak ilerleyen yıllar için pek akıl kârı değil. Ama başlangıç için benim gibi amerikada geçerli bir meslek veya diplomanız yoksa hayata tutunmak için iyi bir seçenek. İlerleyen süreçte ya ingilizceyi arşa çıkarıp manager olma yolunda ilerlemek ya da kariyer imkanlarından faydalanıp teknik bir mesleğe yönelmek gerek.
Şimdi size biraz Rochester’dan bahsedeyim. NY eyaletinin en kuzeyinde Ontario gölünün kıyısında küçük bir şehir burası. Gölün karşı yakası Kanada’nın Toronto şehri. Yani burası ABD’nin kuzey sınırında bir şehir. Genelde göçmenler küçük şehirlerden korkar. Bana da new yorktan başka yerde tutunamazsınız, göşmenleri sevmezler diye ısrar eden bir iki insan oldu. Ancak tahmin ettiğimin aksine Rochester ciddi anlamda kozmopolit bir şehir. Şehirde amerikalıların ve hispaniclerin dışında Türkler, Ruslar ve Polonyalılar, Araplar, Hintliler, Çinliler ve hatta italyan kökenliler var. Evet bende şaşırdım. Ama burası farklı kültürlere ciddi anlamda alışkın. Zaten ciddi bir türk nüfusu olduğundan türk olduğunu söyleyince kimse şaşırmıyor, hemen türklerin çok kibar olduğundan ve nefis yemeklerinden bahsetmeye başlıyorlar. Şehrin downtown bölgesinde güvenlik problemi olan yerler olduğunu söylüyorlar. Ama zaten arkadaşlar amerikada downtown ı güvenli olan bir şehir kaldı mı gerçekten? Benim downtown da hiç işim olmadı. O yüzden bilmiyorum neresi iyi neresi kötü. Son olarak havasından bahsedeyim. Evet soğuk bir şehir. Fakat malatya, ankara ve istanbulda kış mevsimi yaşamış biri olarak beni şaşırtan bir soğuk görmedim. Eskiler tabi geçmişte çok şiddetli kışlar geçirmiş. Evleri kapatacak kadar kar yağarmış. Ancak küresel ısınma buraları bizim alışkın olduğumuz dört mevsim döngüsüne getirmiş artık bu yıllarda.
Sözlerime son verirken nihayetinde Rochester’da bir ay eşyalı dairede kaldıktan sonra Amazondan aldığım pay checklerle ev tutmayı başardık. Kira 1170 dolar. 70 dolar aidat. Isınma ve internet dahil. Ev eşyalarımızın neredeyse tamamını bu şehrin kalbi güzel Türk insanları verdi. El birliğiyle bize ev kurdular hepsine minnet doluyuz. Oturduğumuz mahalle şehrin doğusunda çok sakin ve nezih. Wallmart, wegmans, plazalar yürüme mesafesinde. Hayatımız biraz stabil ve huzurlu bir hale geldi diyebilirim şükürler olsun.
Sanırım hayatta kalmayı başardık dostlar…
-
RE: Memurluk mu Amerika mı?
@zaferdemir umarım hakkınızda hayırlısı olur. Hesaplar kitaplar birbirini tutar ve güzel bir süreç geçirirsiniz. Şimdiden bol şans.
-
RE: Memurluk mu Amerika mı?
@zaferdemir Biz de memur olarak geldik. 3. Ayımızdayız yani daha yeniyiz. Çok bir tecrübe aktaramam ama biz de memuriyeti bıraktık geldik. İngilizceniz bence iyi gelene kadar daha da iyi olur çünkü intermediate altını kaldırmıyor süreç. Kimseye muhtaç olmadan götürürsünüz işinizi.
Bir tanıdığınız olsun buralarda mutlaka size gönülden yardımcı olacak olan. Sıfırdan başlamak çok meşakkatli ama üstesinden gelinemeyecek bir durum yok. Çok sağlam psikolojiyle gelinmesi gerek çünkü süreçte gereksiz hayal kırıklıkları inişler çıkışlar çokça yaşanıyor. Burada Türkiye de inşa ettiğiniz her sıfırlanıyor yani eviniz arabanız her şey. Süreci ve bütçenizi gelmeden ayarlarsanız bence çok sıkıntı yaşamazsınız. Forumu insanların tecrübelerini çok okuyun çünkü eşim süreci bu şekilde yönetti.Umarım her şey gönlünüzce olur -
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
@mresit hayırlı olsun, umarım her şey gönlünüzce olur. Gerçekten sabır bu sürede insanın en çok ihtiyacı olan şey.
-
RE: Amerika'da ikinci el araba almak
Merhaba Yeşilkart forum ailesi, new york civarında 2. el araba alabileceğimiz güvenilir bir dealer önerecek bir arkadaşımız var mıdır? Ne yakın arkadaşımız ne akrabamız yok amerikada kapısını çalabileceğimiz.
-
RE: Amerika'ya gitme sebepleriniz ?
@sinemed Zor bir kararın eşiğindesiniz. Stresinizi çok iyi anlıyorum, bizde eşimle memuriyeti bırakıp geldik, daha doğrusu 1 yıl ücretsiz izin alarak. Öncelikle siz sağlık sektöründe çalışıyorsanız meslek konusunda avantajlısınız. Burada sağlık sektöründe hem çok ihtiyaç var hemde gelir düzeyleri gayet iyi. Ama tabiki gelir gelmez kendi işinizi yapamayacaksınız. İngilizce seviyenizi bilmiyorum ama eğer çok iyi değilse bir dil bariyeri ile karşılaşacaksınız. Bankada hesap açmaktan tutun, bir ev kiralayıp yerleşmeye kadar basit konular bile ilk etapta problem olacak. Tabiki belli bir yaşa ve hayat standardına ulaşmış insanların buraya gelip herşeye sıfırdan başlamaya çalışması gerçekten kolay değil. Ama burada en önemli şey sabır. Dilinizi geliştirmek, işiniz için gerekli sertifikaları almak, yeni bir ülkeye ve sisteme adapte olmak için ciddi bir sabır ve metanete ihtiyacınız olacak. Eğer mümkünse mutlaka gelebildiğiniz kadar çok birikimle gelin. İlk birkaç aylık şoku maddi sıkıntı çekmeden atlatabilmek sizi büyük bir stres kaynağından kurtaracaktır. Ama benim düşüncem şu ki eğer bu sabrı ve gayreti gösterirseniz, kendi mesleklerinizi yapmaya başladıktan sonra birkaç yıl içinde Türkiye’deki yaşam standartlarınız ve alım gücünüzün çok daha üzerine çıkabilirsiniz. Herşey gönlünüzce olsun. Umarım sorunsuz bir şekilde vizenizi alırsınız.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
@serel Airbnb evini adres gösterme konusu tamamen ev sahibinize bağlı. Biz rica etmiştik mesela kabul etmemişti normalde yardımsever bir insan olmasına rağmen. Genelde kimse mailbox ının kullanılmasına izin vermiyor eğer yakın arkadaş veya akraba değilseniz.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
@steward59 Bilgi için teşekkürler. Bahsettiğiniz şubeye iki defa gittik açmadılar. Belki geçen zaman içinde kurallar değişti belki de bankacı inisiyatif almak istemedi bilemiyoruz. Greencard ve ssn elimize ulaştıktan sonra açabildik ancak banka hesabını.
-
RE: Çocuklu aileler en çok hangi eyaleti tercih ediyor?
@dytmelek teşekkürler verdiğiniz bilgiler için.
-
RE: Memurluk mu Amerika mı?
@baran-bozdogan ülkemde kim hak ettiğini alabiliyor ki. Başarınız daim olsun
-
RE: Memurluk mu Amerika mı?
@baran-bozdogan amerika ya geleceğimi bilseydim mühendislik okurdum çok haklı yorumunuz. Başarılarınız daim olsun